Peki ikinci “one minute” hadisesi nedir? Şöyle bir şeydir:
– Almışsınız arkanıza koca devlet gücünü…
– Almışsınız sağınıza Cumhurbaşkanı’nı…
– Almışsınız solunuza Genelkurmay Başkanı’nı…
– Almışsınız safınıza Danıştay Başkanı’nı…
– Almışsınız yanınıza yörenize tüm yandaş kalemlerinizi ve konuşan kafalarınızı…
Öldürmeyi bildiğine dair tek bir emare bile ortaya koymamış, hiçbir yaptırım gücü olmayan, elindeki sıkıcı metni mır mır okuyan, yani sesi bile fazla çıkmayan, kabadayılık da yapamayan zavallı bir Metin Feyzioğlu’na posta koymayı…
İsrail’in en tepesindeki adama posta koymakla eşdeğer tutuyorsunuz.
Yapmayın, işte bunu yapmayın! “İlle de Reis’i haklı çıkaracağız” diye… Reis’in hayatının en büyük destanını harcamayın. Bari bunu yapmayın.