Okura not:
Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.
Örneğin sınavların, işsizliğin, kredi kartı borçlarının, göçlerin, liyakat yerine mülakatın, hastalıkların, savaşların, ilkesizliğin, siyasi manevraların, yoksulluğun yarattığı sorunlar? Ne kadarının farkındayız, ne kadarı için kafa yoruyoruz?..
Sosyal bilimler zaten çok önemliydi ama son yüzyılda yaşananlar ile birlikte çok daha önemli hale geldi.
Merak ediyorum son yıllarda yaşanan felaketlere yönelik kaç bilimsel çalışma yapıldı? Örneğin pandemi, deprem, göçler, terör, yoksulluk, kuraklık konularında. Kaç üniversitemiz, kaç bilim insanımız, kaç sivil toplum örgütümüz bu konulara kafa yoruyor? Bilen varsa ne olur bize de göndersin…
Yine aynı şekilde doğal afetler, iç ve dış göçler, ekonomik dalgalanmalar ve sınavların yan etkileri konusunda da bilimsel çalışmalar varsa ne olur onları da paylaşın ki, biz de başkaları ile paylaşalım…
Hem devlet katında hem de sivil toplum örgütlerince çok sayıda bilimsel yarışma düzenleniyor ve sosyal bilimlere yönelik olanlara katılım yok denecek kadar az. Oysa ülkemiz bu konuda dünyanın en önemli sosyal araştırma alanlarından birisi. Ne ararsanız var. Yaşanmadık hiçbir şey kalmadı! Değişmeyen tek şey duyarsızlığımız! Ne olur artık sosyal bilimleri de ciddiye alalım…
Özetin özeti: Sosyal bilimleri ciddiye almak, kendimizi ciddiye almaktır. Onu değersizleştirmek de kendimize attığımız en büyük kazıktır!