Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye arasındaki siyasi gerilimin ardından AB liderlerinin bugün yapacakları zirve toplantısında Ankara’ya karşı uzlaşmacı bir tavır ortaya koyacağı bildirildi.

Fotoğraflar: Reuters
Bazı üyeler Türkiye’nin ilerleme kaydedilemeyen tam üyelik başvurusundan doğan yardımların kesilmesini istiyor.
Almanya Başbakanı Angela Merkel geçen ay ülkesindeki seçim öncesi Türkiye ile üyelik müzakerelerine son verilmesini AB liderleriyle tartışmaya açmayı savunmuştu.
Belçika’nın başkenti Brüksel’de bugün başlayıp 20 Ekim’de sona erecek zirveye, AB üyesi ülkelerin devlet ve hükümet başkanları katılacak.
Reuters’a konuşan diplomatik kaynaklara göre, her ne kadar AB içinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın otoriter tavrından duyulan kaygı sürüyor olsa da yeniden iktidarı alan Merkel Türkiye’nin tam üyelik girişiminin resmen iptali konusunda artık ısrarcı olmayacak.

Merkel ve Erdoğan
AB toplantısındaki görüşmelerin, NATO üyesi Türkiye’nin mülteciler ve Suriye’deki İslamcı militanlarla mücadeledeki desteği ve darbe girişiminden sonra ordu, kamu çalışanları, medya ve akademisyenlere uygulanan tasfiye arasında bir denge bulma çabalarına odaklanması bekleniyor.
Yunanistan Başbakanı Alexis Tsipras’ın “Türkiye’nin Avrupa’ya dönük yolunu desteklemeye devam ediyoruz. Bölgesel güç olarak (Türkiye’ye) saygı duyuyoruz ve Avrupa perspektifine yönelik kalmaya devam etmesi gerektiğine inanıyoruz” demesi de AB’nin bu yeni politikasının ilk işareti olarak görülüyor.
AB’nin icra organı Avrupa Komisyonu’nun gelecek yılın başında AB hükümetlerinin Türkiye’nin adaylığını iptal edip etmemesi konusunda bir rapor hazırlayacağı da belirtiliyor.
Bazı kuzey AB ülkeleri de AB’nin müzakere süreci içinde Türkiye’ye verilen yardımların kesilmesini çünkü, müzakerelerin fiilen kesilmiş olduğunu savunuyor. Bu ülkeler, yardımın hükümet dışı kuruluşlara verilmesi seçeneğini ileri sürüyor.
AB’nin Suriyeli mülteciler için Türkiye’ye verdiği paranın yanısıra Ankara 2014-2020 yılları arasında 4.4 milyar avro mali yardım alacak, ancak bu miktarın çok az bir bölümü altyapı gibi projelere bağlanmış durumda.
Reuters’a konuşan üst düzey bir AB diplomatı, “Türkiye’ye verilen fonların sayısını ve hacmini azaltmalıyız ve bunları hükümete değil, sivil toplum kuruluşlarına yönlendirmeliyiz” dedi.
Diplomatlar, bu fonların bir kısmının Türkiye ile AB arasında 2016 yılında yapılan göçmen anlaşması uyarınca kullanılabileceğini söylüyor. Bu anlaşmaya göre AB 2018 yılı sonuna kadar Türkiye’ye 3 milyar avro vermeyi taahhüt ediyor.