Bunca imkâna rağmen paralel yapıyı hâlâ deşifre edemeyen bir idare fırkasına vatandaş, “Sen önce kendi güvenliğini sağla; şu halinle, direksiyon başında sigara içerken yanlışlıkla gömleğinden içeriye yanan sigara izmariti (yolsuzluk soruşturması) kaçmış sürücüye benziyorsun; ben sana nasıl güveneyim” demez mi?
Bu plâğın bir de tersi var: “Paralelciler”le canciğer kuzu sarması olunan cicim yıllarını hatırlayalım; Paralelciler son üç seçimde cirmleri ne kadarsa size oy verdiler; bugün şeytanlaştırılan kitlenin mensupları şimdi sağ ellerine bakıp daha dün, 2011’de verdikleri oyun manevî sızısını yaşıyorlar.
Onlar sizin seçmeninizdi yahu…
Darbe çeteleriyle mücadele edilmesini istediler; kapsamlı bir anayasa değişikliğini de desteklediler; referandum sürecinde sizin parti teşkilatınızdan daha canla başla evet oyu için gayret gösterdiler. Barış sürecinde yükünüzü hafifletmek için taşın altına onlar da el koydular. Birileri âkıl adamlarla dalga geçer, hain muamelesi yaparken yanlarında durdular. Dahası Türkiye’nin yeni, demokratik, hürriyetçi bir anayasa yapabilmesi için destek verdiler…
Önce sâkin bir zihinle arabayı sağa çekip, gömleğin içindeki yanan sigaradan kurtulmak lâzım; otobüstekilerin yani hepimizin selâmeti namına en doğrusu bu!