ABD Başkanı Donald Trump, ABD’nin İran’dan misilleme saldırısı beklediği sırada ülkede rejim değişikliği ihtimalinden bahsediyor. Dünya liderleriyse gerginliğin dinmesi ve müzakere sürecine dönülmesi için çağrı yapıyor.

11 gündür süren İsrail-İran savaşında dün ABD, İran’ın önemli nükleer tesislerinden Fordo, Natanz ve İsfahan’ı ‘sığınak delici bombalarla’ vurarak savaşa dahil oldu. Trump tesislerin ‘tamamen yok edildiğini’ iddia etti; fakat daha önce Al Jazeera’nın aktardığına göre bir yetkili, Fordo’nun ‘uzun süre önce boşaltıldığını ve dönüşü olmayan bir hasar almadığını’ söyledi.
İran Dışişleri Bakanı Seyed Abbas Arakçi ise diplomasi kapısının ‘şimdilik’ kapandığını ve ABD saldırısının ‘affedilemez’ olduğunu vurguladı. ABD’nin sadece ‘güç ve tehdit’ dilinden anladığını ve ‘kırmızı çizgiyi aştığını’ söyleyen Arakçi, bugün Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le buluşacak.
Peki şu ana kadar ne biliyoruz?
– Trump dünkü ABD saldırılarının ardından İran’da bir rejim değişikliği ihtimalinden bahsetti fakat kabinesindeki isimler ABD’nin İran rejimini devirmeyi amaçlamadığını söylüyor. Trump kendi sosyal medya platformu Truth Social’dan şöyle yazdı: ”Rejim değişikliği ifadesini kullanmak siyasi bakımdan doğru değil. Ama mevcut İran rejimi İran’ı yeniden büyük yapamıyorsa, neden bir rejim değişikliği olmasın ??? MIGA!!! [ABD’deki MAGA (ABD’yi yeniden büyük yap) sloganına atıfla: İran’ı Yeniden Büyük Yap].”
– ABD Başkan Yardımcısı JD Vance, ABD’nin İran’la savaşmadığını, İran’ın nükleer programıyla savaştığını söylerken, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ”ABD İran’la savaşmak istemiyor” dedi.
– Dünya liderleri İran’ın ABD saldırılarına karşılık vermesini bekliyor. İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan dün ”Amerikalılar için bu saldırganlığın bir karşılığı olmalı” dedi. İran Dışişleri Bakanı Abbas Araghchi de İran’ın her türlü karşılığı değerlendirdiğini söyledi: ”ABD uluslararası hukuku umursamıyor. Onlar sadece güç ve tehdit dilinden anlıyor.” Daha sonra Putin’le ‘ortak tehditleri’ konuşmak için Moskova’ya uçtu.
– İran’da Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) ile işbirliğinin askıya alınmasına yönelik yasa tasarısı Meclise sunuldu. Meclis Başkanı Muhammed Bakır Kalibaf, kuruluştan ‘profesyonel bir tutuma dair somut güvenceler’ alana dek işbirliğini durdurmak istediklerini söyledi. İran’ın da taraf olduğu Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması’na (NPT) göre IAEA, nükleer olmayan ülkelerin anlaşmaya uyup uymadığını denetleyebiliyor; fakat IAEA İran’ın anlaşmayı ihlal ettiğini duyurmuş, İran da kurumu kınayarak İsrail’e saldırı yapması için mazeret verdiğini öne sürmüştü.
– İran Meclisi Ulusal Güvenlik Komisyonu üyesi İsmail Kevseri “Meclis, Hürmüz Boğazı’nın kapatılması gerektiği sonucuna vardı. Ancak nihai karar Milli Güvenlik Yüksek Konseyi sorumluluğunda” dedi. Bölgedeki petrol üreticilerinin günlük 17-20 milyon varil ham petrol ve kondensatı Hürmüz Boğazı’ndan küresel piyasalara gönderiliyor. ABD Başkan Yardımcısı JD Vance İran’n Hürmüz Boğazı’nı kapatma ihtimaliyle ilgili “Bu İran için ihtihar olur” dedi.

– İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail’in İran’daki nükleer program ve balistik füze tehditlerini yok etme hedefine çok yaklaştıklarını belirtti: “Hedefe ulaşıldığında operasyon tamamlanacak ve çatışmalar sona erecek.” Hamaney ise İsrail’in ‘büyük hata’ yaptığını ve cezalandırılması gerektiğini söyledi.
– ABD saldırılarının ardından Britanya, Fransa ve Almanya ortak bir açıklamayla, İran’ı, nükleer programıyla ilgili endişeleri gidermek için müzakereye çağırdı. Ayrıca İran’ı ‘bölgede daha fazla istikrarsızlığa yol açmaması’ konusunda uyardı.
– İran, ABD saldırılarının ardından pazar sabahı İsrail’de başkent Tel Aviv’i ve Hayfa’yı balistik füzeyle vurarak 23 kişiyi yaraladı.
– Birleşmiş Milletler (BM) nükleer gözlemcisi, ABD saldırılarından sonra Fordo, Natanz ve İsfahan nükleer tesislerinde radyasyon artışı gözlemlenmediğini söyledi.
– İsrail’in 13 Haziran’da İran’a hava saldırısı başlatmasından bu yana İran’da en az 400 kişi öldürüldü, üç bin 56 kişi yaralandı; İsrail’deyse İran saldırıları sonucunda 24 kişi öldürüldü.