65+ Yaşlı Hakları Derneği, İstanbul’da 65 yaş üstü ve 20 yaş altı tüm vatandaşların toplu taşıma kullanımının yasaklanmasına tepki gösterdi. Derneğin açıklamasında “İstanbul valiliğini, gerekçesi açıklanmayan bu toptancı yasak kararını gözden geçirip düzeltmeye çağırıyoruz” dendi.

İstanbul’da, İl Hıfzısıhha Kurulu kararıyla, 15 Ocak’tan itibaren 65 yaş üstü ve 20 yaş altındakilerin toplu ulaşım kullanması yasaklanmıştı.
İçişler Bakanlığı’nın genelgesine göre, 65 yaş üstündeki grup 10.00 ila 13.00, 20 yaş ve altındakiler ise 13.00 ila 16.00 saatlerinde sokağa çıkabiliyor.
Derneğin açıklamasında, sadece yaşa bağlı getirilen ek kısıtların, yaşamı 65 yaş üstü için daha da zorlaştırdığı belirtilerek, “Hareketsizlik, moral bozukluğu yanında umutlarını ve gelirlerini kaybedebiliyorlar. Maalesef Covid-19 dışı nedenlerle de yaşlı kayıplarının ve ciddi hastalıkların arttığını gözlüyoruz” dendi.
‘Hak ihlali boyutunda’
Kısıtlamaların ‘hak ihlali’ boyutuna vardığına dikkat çekilen açıklamada, yasak ve kısıtlama kararlarına rağmen yaşlı yurttaşlar için var olanın üstüne yeni her hangi bir hizmet getirilmediği vurgulandı.
‘Emekli klişesi geçerli değil’
Yetkililerden kısıtlama kararlarını gözden geçirmesi için şu gerekçeler sıralandı:
- 65 yaş ve üstü herkes için ’emekli, evin bir köşesinde oturuyor’ klişesi geçerli değil. Türkiye’de resmi verilere göre, 65+ nüfusun yüzde 12.5’i, yaşlı erkek nüfusun yüzde 21’i çalışıyor. Gerçek rakamlar daha da yüksek olabilir.
- Bu insanların bir kısmı düzensiz işlerde çalışıyor, yani Covid-19 kısıtlamalarında çalışanlara sağlanan kolaylıklardan yararlanmaları mümkün değil. Önemli bir kısmı, serbest meslek sahibi, esnaf; yani, işin, tezgahın başında olmaları gerekiyor. Bir kısmı, ya torununa, ya yaşlı eşine bakmak zorunluluğu, ya da kendi sağlık ihtiyaçları için sokağa çıkmak durumunda.
- Bu duruma rağmen, İstanbul’da yaşlılarımızın toplu ulaşım yolculuklarında zaten büyük düşüş var. Ekim ayında göre kasım ayında, 60 yaş ve üstü yolcu sayısı 8 milyon 177 bin 94’ten, 5 milyon 806 bin 850’ye düştü, yani yaklaşık 1/3 oranında azaldı. Yani, yaşlılar salgının kendileri için nasıl bir risk oluşturduğu konusunda bilinçliler.
- Yaşlılarımızın yüzde 40’ı, çekirdek ya da daha geniş ailelerin bulunduğu hanelerde yaşıyor. Bu aile bireyleri çalışıyor, çeşitli nedenlerle sokağa çıkıyor, toplu ulaşım kullanıyor. Covid-19 virüsünü eve taşımaları söz konusu. Bu durumda 65 üstü bireyleri eve kapatmanın, bulaşma riskini ne kadar azaltacağı konusunda herhangi bir bilimsel veri yok.
- Covid-19’un en çok evlerde bulaştığı bir gerçek. Sağlık bakanımız Sayın Dr. Fahrettin Koca da, en son aralık ayında, ev içi bulaşma oranlarının yüzde 85’e kadar yükseldiğini açıklayarak, bu durumu bir kez daha vurguladı.
- Her üç yaşlıdan ikisi (yüzde 64) evde eşiyle, ya da tek başına yaşıyor. Akşam saatlerinde ve hafta sonu sokağa çıkma yasakları ile diğer kuşakların 65 yaş üstü yakınlarına destek sağlama olanakları da ciddi ölçüde sınırlanmış durumda.
‘Davalar artabilir’
Açıklamada son olarak, yasak kararlarının iptali için açılan davaların artabileceği vurgulanarak, şunlar kaydedildi: “Türkiye’de yaşlılara tanınan, yasayla düzenlenmiş, ve genel-geçer en önemli ayrıcalık olan, toplu taşıma araçlarından ücretsiz/indirimli yararlanma hakkının, böylesine kolayca, ve toptancı bir şekilde gözden çıkarılabilmesi, yaşlı hakları için çalışan bizleri, doğrusu ürkütüyor.”
İstanbul’da, 20 yaş altı ve 65 yaş üstü, 15 Ocak’tan itibaren toplu ulaşım araçlarını kullanamayacak