Başbakan Tayyip Erdoğan’ın sık sık övünçle bahsettiği havalimanlarının 43’ünden sadece yedisinin kar ettiği ortaya çıktı.
Devlet Hava Meydanları İşletmesi’ni (DHMİ) inceleyen Sayıştay denetçilerinin raporunda, 2012 yılı sonu itibarıyla oluşan tablo ortaya konarak giderleri azaltıcı tedbirlerin alınması istendi.
43 havaalanı, 8 bin 340 personel
Zaman gazetesinden İsa Sezen’in haberleştirdiği raporda şu bilgilere yer verildi:
– Türkiye’deki havalimanı sayısı 43’e ulaştı. Çalışan sayısı ise 8 bin 340.
Buna göre personelin yüzde 38’i üç büyük havalimanında, ağırlıklı olarak Ankara Esenboğa’da. Bazı havalimanlarında ise personel ihtiyacı var.
En pahalısı Gökçeada
-Uçak trafiği yüksek havalimanlarında uçuş başına maliyetler bin liranın altına inebilirken, küçük havaalanlarında rakam hayli yüksek değerlere ulaştı.
Buna göre uçuş başına maliyetin en düşük olduğu havalimanı 440 lirayla İstanbul Atatürk, en yüksek maliyet 29 bin 500 lirayla Çanakkale Gökçeada.
En fazla personel Esenboğa’da
Ayrıca Ankara Esenboğa’da personel yoğunluğuna bağlı maliyet yükünden dolayı uçuş başına maliyet 2011’e göre yüzde 37 artarak 1.450 liraya ulaştı.
Adıyaman, Batman, Merzifon, Kocaeli, Mardin ve Şanlıurfa havalimanlarında ticari uçak trafiği 2011’e göre ciddi derecede artmasına bağlı olarak uçuş başına giderleri düştü.
Van Ferit Melen, Hatay ve Diyarbakır havalimanlarındaki ticari uçuş trafiğinin geçen yıla göre ciddi oranda düşmesi sebebiyle uçuş başına birim maliyetler arttı.
Hacimle beraber maliyet de arttı
– Beş yılda uçak trafiği yüzde 39, yolcu trafiği yüzde 54, yük trafiği yüzde 35 arttı.
– Hacmin genişlemesine paralel hizmet üretim maliyet tutarı beş yılda yüzde 100 artış gösterdi.
– Net satış yüzde 65 arttı.
Tedbir alınmalı
Raporda şu görüşe yer verildi: “Kuruluşun ileriye dönük gelir-gider projeksiyonları ile mali beklentileri irdelendiğinde; harcama-kaynak yapısının harcamalar lehine değişiminin süreceğinin tahmin edildiği belirlenmiştir. Mali yapının güçlendirilmesine yönelik planlamaların yapılması; ödenmemiş sermayenin ödenmesi başta olmak üzere gelir ve kaynaklarda artış, maliyet ve giderlerde tasarruf sağlayıcı tedbirlerin alınması önem arz etmektedir.”
Stratejik plandaki zaaflar
Ayrıca DHMİ’nin hazırladığı 2010-2014 yıllarını kapsayan stratejik planındaki zayıf yönlerine de atıf yapıldı: “Kuruluşun idari yapısının reorganizasyonunun tamamlanmamış olması, görev tanımlarının yenilenmemiş olması, yürürlükteki mevzuat gereği personel istihdamında istenilen nicelik ve nitelikte eleman alımının sağlanamaması, personel istihdamının siyasi etkilere açık bulunması, personel eğitiminin, kuruluşun hizmet alanları itibarıyla dengeli dağıtılamaması.”