1 Mayıs Marşı bestesiyle tanınan müzisyen ve akademisyen Sarper Özsan, 78 yaşında hayatını kaybetti.
Medyascope’un aktardığına göre Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nin eski öğretim üyesi Özsan, tedavi gördüğü Ankara’daki bir bakım evinde hayatını kaybetti.
Ankara Sanat Tiyatrosu, Özsan’ın hayatını kaybetmesini ilişkin şunları kaydetti: “1974 yılında ‘Ana’ adlı oyunumuza yapmış olduğu oyun müziği ve akabinde tiyatromuz tarafından Türkiye işçi sınıfına armağan edilen 1 Mayıs marşının bestecisi olan değerli Sarper Özsan’ı kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyoruz.”
1944’te Bandırma’da doğan Sarper Özsan, 1969 yılında Ankara Devlet Konservatuarı kompozisyon bölümünden mezun oldu.
1970’te TRT’de çalışmaya başladı, 1971’de tutuklanıp 20 ay hapiste kaldı. Daha sonra İstanbul Devlet Konservatuarı’nda öğretim üyeliği yaptı ve 1987’de TRT’ye geri döndü.
Özsan, 1 Mayıs Marşı bestesiyle tanınıyordu. 1974’te Ankara Sanat Tiyatrosu, Bertolt Brecht’in ‘Ana’ oyununu sahneye koymak için hazırlıklara başlamış ve oyun müzikleri Özsan’dan istenmişti.
Marş, bu oyun için bestelenmiş ve Türkiye’deki 1 Mayıs kutlamalarının simge marşı olmuştu.
1 Mayıs Marşı’nın sözleri şöyle:
“Günlerin bugün getirdiği baskı, zulüm ve kandır
Ancak bu böyle gitmez sömürü devam etmez
Yepyeni bir hayat gelir bizde ve her yerde
1 Mayıs 1 Mayıs, işçinin emekçinin bayramı
Devrimin şanlı yolunda ilerleyen halkların bayramı
Yepyeni bir güneş doğar dağların doruklarından
Mutlu bir hayat filizlenir kavganın ufuklarından
Yurdumun mutlu günleri mutlak gelen gündedir
1 Mayıs 1 Mayıs, işçinin emekçinin bayramı
Devrimin şanlı yolunda ilerleyen halkların bayramı
Vermeyin insana izin, kanması ve susması için
Hakkını alması için kitleyi bilinçlendirin
Bizlerin ellerindedir gelen ışıklı günler
1 Mayıs 1 Mayıs, işçinin emekçinin bayramı
Devrimin şanlı yolunda ilerleyen halkların bayramı
Ulusların gürleyen sesi yeri göğü sarsıyor
Halkların nasırlı yumruğu balyoz gibi patlıyor
Devrimin şanlı dalgası dünyamızı kaplıyor
Gün gelir gün gelir, zorbalar kalmaz gider
Devrimin şanlı yolunda bir kağıt gibi erir gider.”