İlk flört. Arkanıza yaslanıp birini tanımanın tadını çıkarma, belki birkaç kadeh şarap içme zamanı…
Veya değil. Bir kıvılcım hissetmezseniz işi hemen bitirirsiniz. Geçmişte ‘nezaket gereği’ en az iki kadeh için kalınırdı. Ancak artık insanlar emin olmadığı randevularda zaman ve para harcamak istemiyor.

Araştırma firması Opinium, aşkta ‘daha acımasız’ hale gelen pek çok bekar insan bulunduğunu söylüyor. Ve buna göre en önemli neden finansal kaygılar.
Flört edenlerin zorlukla kazandığı parayı bir daha asla göremeyeceği birine harcamak istememesi anlaşılabilir bir durum.

Ancak TV sunucusu ve ilişki koçu Fahima Mahomed, flört edenlerin de ‘eskisi kadar sabrı olmadığını’ söylüyor. BBC’ye verdiği söyleşide şöyle demiş: “Günümüzde bekar insanlar, tıpkı Amazon gibi web siteleri aracılığıyla ihtiyaçlarının anında karşılanmasına alışık. Anında bir kıvılcım, anında tatmin istiyorlar. Ve bunu hemen anlamazlarsa iletişimi kesiyorlar.”
Sonuçta flört etmek hem para hem zaman yatırımı.
Yaklaşık 4 bin Britanyalı yetişkinle, artan yaşam maliyetinden bu yana flört alışkanlıklarının nasıl değiştiğine dair anket yapan Opinium, bunların ortak endişeler olduğunu ortaya koydu.
Ankete katılanların neredeyse yarısı (yüzde 47) biriyle ilişkisini erken bitirme olasılığının daha yüksek olduğunu, çünkü emin olmadığı takdirde randevuya para harcamak istemediğini söyledi.
Gençler arasında bu eğilim daha yaygın; Z kuşağında (1996 ile 2010 yılları arasında doğanlar) yüzde 56.

Opinium’un yöneticisi ve ortağı Kate Jalie, “Maliyetler arttıkça, ülke çapındaki bekarlar aşk hayatları söz konusu olduğunda daha acımasız hale geliyor ve pek çok kişi gereksiz harcama yapmamak için ihtiyati tedbirler alıyor” diyor.
Flört uygulamalarında da benzer bir eğilim var. Bumble’ın ilişki uzmanı Dr. Caroline West, BBC News’e şöyle demiş: “Ekonomik koşullar nedeniyle, çoğu kişinin flörte bakışını genellikle pragmatik bir yaklaşımla gözden geçirmesi şaşırtıcı değil. Bazıları bunu acımasızlık olarak adlandırsa da aslında bu, anlamlı bağlantılar kurmak için zamana ve kaynaklara öncelik vermekle ilgili.”