Gülen Cemaati’ne yakınlığıyla bilinen Zaman gazetesi, Başbakan Tayyip Erdoğan‘ın bir gün önce kendi muhabirlerine yönelttiği ‘”Paralel yapıyla müşterek çalışıyorsunuz’ sözlerine salvolarla yanıt verdi.
Erdoğan Almanya’ya hareketinden önce düzenlediği basın toplantısında kendisine MİT’in Rıza Sarraf hakkındaki raporunu soran Zaman gazetesini muhabirini ‘paralel yapıyla müşterek çalışmak’la suçlamıştı. Erdoğan, “MİT’in raporunu bilecek kadar, ona nüfuz edecek kadar paralel yapı. Müşterek çalışıyorsunuz. Söylemediğinizi söylettiriyorsunuz ve başkalarına da yaptırıyorsunuz. Tabii sen değil, patronlarınız” demişti.
Salvo 1: MİT’in uyardığını yalanlamadı
Başbakan’a bu soruyu soran Derviş Genç imzalı haberle Zaman, Erdoğan’ın MİT raporunu yalanlayamadığını vurguladı. Genç, haberinde, “MİT, sekiz ay önce sizi yolsuzluk iddiaları ve karapara trafiğiyle ilgili bir raporla uyardı mı?” sorusuna Başbakandan “MİT bir defa uyarı yapmaz, tespit yapar” yanıtını aldığını hatırlattı.
Salvo 2: Soru da mı sormayalım?
Gazetecilere yönelik sansürden AKP-Gülen Cemaati kutuplaşmasına kadar rahatsız olmayan Zaman, Erdoğan’ın ‘paralel yapı’ ithamından sonra birden bu gerçeğin farkına vararak şu yorumda bulundu: “Gazetecinin işi soru sormaktır. Bir başbakan, hoşuna gitmeyen soru soran muhabiri azarlayamaz“. Fatih Uğur imzalı haberde aynı basın toplantısında, Erdoğan’ı kızdıran seçim anketi, MİT raporu gibi sorular hatırlatıldı. Haberde, “Muhabirlerin azarlandığı bir ortam demokratik Türkiye manzarasından her gün bir adım daha uzaklaştığımızın göstergesidir” dendi.
Salvo 3: Denize düşen, Avcı’ya sığınır
AKP’ye yakın gazetelere gönderme yapan Zaman, medyanın ‘paralel yapı’dan bahsedecek ‘kahraman’lar arayışına girdiğini iddia etti.
Yeni Şafak, Sabah ve Star’da çıkan Hanefi Avcı haberlerini değerlendiren Salih Sarıkaya, “işlerine gelmeyince telekulakçı olarak niteledikleri Hanefi Avcı’ya bugün ‘paralel yapı’ itirafı koparma umuduyla nasıl sarıldıkları görülüyor” diye yazdı. Haberde şu ifadeler kullanıldı: “Daha önce Hanefi Avcı için, ‘28 Şubat ve Susurluk dönemlerinin telekulakçısı’, ‘evinde kasetler çıkan, 90’lardaki faili meçhullerin baş sorumlularından’ ve ‘evinde sahte pasaportlar, kimlikler, ruhsatsız Kalaşnikof silah bulundu’ gibi manşetler atılan isim, nasıl bir anda ‘paralel yapıyı ilk çözen adam’ oldu.“