Okura not:
Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.
Bugün Ankara’da ABD Dışişleri Bakanı Blinken ile Dışişleri Bakanı Fidan arasında Suriye’de Esad rejiminin devrilmesi sonrasında yaşanan gelişmeler konusunda bir görüşmenin gerçekleştirilmesi bekleniyor. Heyet Tahrir el Şam (HTŞ)’nin başını çektiği cihatçı güçlerin Suriye’de iktidarı ele geçirmesi konusunda ABD emperyalizmiyle Türkiye’nin çıkar ve görüşleri önemli oranda kesiştiği için bu görüşmenin asıl gündemini ABD’nin Fırat’ın doğusunda Kürtlerle (Suriye Demokratik Güçleri) sürdürdüğü iş birliği oluşturacak. Çünkü Erdoğan iktidarı Suriye Demokratik Güçleri (SDG)’yi “terör örgütü” olarak tanımlayıp Türkiye için bir “tehdit” olarak gösteriyor. Blinken-Fidan görüşmesinin hemen öncesinde ABD Merkez Kuvvetler (CENTCOM) Komutanı Kurilla’nın SDG’yi ziyaret etmesi, SDG Genel Komutanı Mazlum Abdi’nin Menbiç’ten çekilme açıklaması yapması ve Suriye’de Barzani çizgisindeki Kürt partilerinin oluşturduğu ENKS ile Demokratik Birlik Partisinin (PYD) başını çektiği Ulusal Birlik Partileri (PYNK) arasında ABD-Fransa ara buluculuğunda görüşmelerin yeniden başlayacağı haberleri, Ankara’da yapılacak Rojava pazarlığının çerçevesi hakkında fikir veriyor.
Colani’nin liderliğini yaptığı el Kaidenin devamcısı HTŞ ile Türkiye’nin maaşa bağladığı cihatçı gruplardan oluşan SMO’nun Halep’i ele geçirmesiyle birlikte bu iki gücün öncelikleri arasındaki ayrım ortaya çıkmıştı. HTŞ, ABD ve İsrail’in stratejisiyle uyumlu bir şekilde Kürtlerin ve Suriye’deki azınlıkların hedef alınmayacağı yönünde bir açıklama yapmıştı. Oysa geçmiş dönemlerde HTŞ’nin önceli el Nusra ile Suriye Kürt güçleri arasında birçok çatışma yaşanmıştı. SMO ise, Türkiye’deki Erdoğan yönetiminin hedefleriyle uyumlu bir şekilde uzunca bir süredir operasyon yapılmak istenen Tel Rıfat’a yönelerek bu bölgeyi ele geçirmişti. Tel Rıfat’tan sonra sıra önemli bir kavşak olan Menbiç’e gelmiş ve burada çatışmalar yaşanmaya başlamıştı.