Yunanistan, Kıbrıs Cumhuriyeti ve İsrail, Akdeniz’in doğusundaki doğalgaz yataklarından Avrupa’ya gaz sevk edecek 1.900 kilometre uzunluğundaki Doğu Akdeniz Boru Hattı Projesi’ne (EastMed) imza koydu. Anlaşmayı, üç ülkenin ilgili bakanları imzaladı.

Doğu Akdeniz’den Kıbrıs Cumhuriyeti ve İsrail’in çıkaracağı gazı Avrupa’ya taşıması planlanan EastMed boru hattıyla ilgili anlaşmanın imza töreninde Yunanistan Başbakanı Kyriakos Miçotakis, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis hazır bulundu. Görüşmelerin ardından proje, Yunanistan Enerji Bakanı Kostis Hacidakis, Kıbrıs Cumhuriyeti Enerji Bakanı Yorgos Lakkotrypis ve İsrail Enerji Bakanı Yuval Steiniz tarafından imzalandı. İmza sonrası bir sonraki adımın, boru hattının yapımı için özel şirketlere yönelik ihale aşaması olacağı bildirildi.
ABD ve AB’nin de destek verdiği ifade edilen ve 2025 yılında faaliyete girmesi beklenen projenin imza töreninin ardından liderler kısa birer açıklama yaptı. DW Türkçe’nin haberine göre, Miçotakis, “Biz Avrupa’ya enerji taşıyacak olan bir köprü inşa ediyoruz” dedi. Miçotakis ayrıca, EastMed boru hattının bu bölgede yaşayan insanlara da zenginlik getireceğini ifade ederek, projenin bölgedeki barış ve istikrara katkıda bulunacağını söyledi. ABD’nin projeye destek verdiğini ifade eden Miçotakis, EastMed boru hattı inşasının Avrupa enerji güvenliğini güçlendireceğini, projenin bir tehdit olmadığını kaydetti.
İsrail Başbakanı Netanyahu da, EastMed projesinin Doğu Akdeniz’de istikrarı arttırdığını ifade etti. Netanyahu, projenin üçüncü bir taraf için tehdit olmadığını, İsrail için tarihi bir gün olduğunu söyledi.
Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis ise, “Bölgedeki gelişmeler son derece önemli. Bugün tarihi bir gün. Geliştirdiğimiz ortaklıklar herhangi bir üçüncü ülkeye yönelik değil. Doğu Akdeniz Bölgesi’nde barış ve güvenlik ortak arayışını güçlendiriyor” dedi.

Yunanistan Enerji Bakanı Kostis Hacidakis de imzaladıkları projenin hiçbir ülkeye karşı olmadığını söyledi. Doğu Akdeniz’e kıyısı olan tüm ülkelerle işbirliğine açık olduklarını kaydeden Hacidakis, “Bu projenin hayata geçirilmesi için açılan yolda, gül yaprakları serpilmiş olmayacak, çeşitli zorlukları olacak. Ancak sabırla, ısrarla bunun üstesinden geleceğiz” diye konuştu.
12 milyar metreküp gaz taşınacak
Projeye göre Doğu Akdeniz’de çıkarılacak doğalgaz önce Kıbrıs Cumhuriyeti (Güney Kıbrıs), ardından Girit’e gidecek. Oradan da Yunanistan’ın Mora Yarımadası’na geçecek boru hattı, en son Poseidon boru hattı ile İtalya’da son bulacak. Uzmanlar tarafından 6 ila 15 milyar dolara mal olacağı tahmin edilen EastMed boru hattıyla yılda 12 milyar metreküp gaz taşınması planlanıyor.
DW Türkçe’ye göre denizin yer yer üç bin metre altından geçmesi tasarlanan EastMed boru hattının yaklaşık iki bin kilometre uzunluğunda olması planlanıyor. 2025 yılından itibaren İsrail doğal gazını Avrupa’ya taşıması düşünülen hattın en az altı milyar avroya mal olacağı tahmin ediliyor. Hattın Avrupa’nın doğalgaz ihtiyacının yüzde 10’unu karşılayacağı belirtiliyor.
DHA’ya konuşan Hidrokarbon uzmanı Haralambos Ellinas, EastMed projesinin sürdürülebilir olmadığını, projenin Avrupa’da ekonomik ve siyasi açıdan uygun görülmediğini savundu. Ellinas, yeni Avrupa Komisyonu başkanlığının önceliğinin 2050’ye kadar sıfır fosil yakıt atığı olduğunu, bunun da AB’nin tamamen farklı bir istikamete yöneldiği anlamına geldiğini kaydetti.
Projeye yatırım yapacak şirketin de bulunamadığına dikkat çeken Ellinas, “Avrupa piyasaları kaybedildi. Asya piyasaları da çok rekabetçi” dedi.
ABD ve Avrupa Birliği (AB), Avrupa’nın Rusya’ya olan enerji bağımlılığını azaltacağı gerekçesi ile EastMed’in yapımına destek veriyor.
Dışişlerinden tepki
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Kıbrıs Cumhuriyeti, Yunanistan ve İsrail arasında imzalanan Eastmed (Doğu Akdeniz doğal gaz boru hattı) projesi anlaşmasına tepki göstererek, bölgede en uzun kıyı şeridine sahip olan Türkiye’yi ve Kıbrıs Türklerini yok sayan hiçbir projenin başarılı olamayacağını belirtti.
Hami Aksoy, Eastmed projesine ilişkin anlaşmanın imzalanması hakkında Bakanlığa yöneltilen bir soruya yazılı yanıt verdi. Aksoy, söz konusu anlaşmanın imzalanmasının, bölgede Türkiye’yi ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni (KKTC) dışlamaya çalışan beyhude adımların yeni bir örneği olduğunu belirterek, şöyle dedi: “Doğu Akdeniz’de en uzun kıyı şeridine sahip olan Türkiye’yi ve Kıbrıs Adası’nın doğal kaynakları üzerinde eşit haklara sahip olan Kıbrıs Türklerini yok sayan hiçbir proje başarılı olamayacaktır. Bu hususu bir kez daha uluslararası toplumun dikkatine getiriyoruz. Doğu Akdeniz’de bulunan doğal kaynakların değerlendirilmesinde ve ülkemiz dahil Avrupa’daki tüketim pazarlarına iletilmesinde en ekonomik ve güvenli güzergah Türkiye’dir. Buna rağmen hem bize hem Kıbrıs Türklerine iş birliği kapılarının kapatılması, aslında bazı ülkelerin işbirliği yerine kısır siyasi hesaplar peşinde koştuğunun açık göstergesidir. Bu tür kirli hesapların geçmişte olduğu gibi gelecekte de tutmayacağını proje sahiplerine hatırlatırız.”
AKP Sözcüsü Ömer Çelik de, “Bugün Yunanistan, Kıbrıs Rum kesimi ve İsrail doğal gaz hattı anlaşması imzaladı. İtalya Başbakanı bu anlaşmayı daha sonra imzalayacağını söyledi. Bu hukuksuz kuşatmaya Yüce Meclis yine bugün Libya Tezkeresi ile tarihi bir cevap verdi” dedi.
Çelik, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “Akdeniz’de bize hapishane inşa etmeye çalışanlara karşı Akdeniz’in ufkumuz olduğunu önce Libya ile yaptığımız anlaşma ile bugün de Libya Tezkeresi ile gösterdik. Kuşkusuz Akdeniz denkleminde hukukla hareket eden ve işgalci amaçları olmayan yegane ülkeyiz” ifadelerini kullandı.