Geçen çarşamba günü 283 ‘sanatçı’ ve ‘aydın’ Ses Tiyatrosu’nda “Teröre hayır, kardeşliğe evet” başlıklı bir açıklama okudu ve bir imza kampanyası başlattı. Okudukları açıklama İzmirli teyzelerin fön ve dip boyası prospektüsü gibi. İnsan böyle şeyleri her gördüğünde aynı şeyi söylemek istiyor: Çıktılar yine karanlık mağaralarında, geldiler yine tipini …!
Güya bunlar aydın. Türkiye’nin okumuş, eğitimli, akıllı insanları. İnsan bazen merak ediyor aydınımız buysa eğer karanlığımız nasıl?
…Açıklama şöyle devam ediyor: “…Teröre diz çöktürülmeden, iç çatışma tehdidinin ortadan kalkması mümkün değildir…” Ya sen hayatında o terörist dediğin adamı Caddebostan’da görsen altını doldurursun, sen mi diz çöktüreceksin? Sen kimsin, nasıl böyle heybeden atıp konuşabiliyorsun?
Bitmedi devam “…Emperyalizme karşı vatan savaşı, sanatçının, vicdan, onur ve var olma savaşıdır. Bu amaçla binlerce sanatçıyı temsil eden sanat kuruluşları olarak ülkemizi yangın yerine çeviren bölücü teröre karşı birleşiyoruz…” Hadi hep beraber söyleyelim: Çıktık açık alınla, 10 yıldan her savaştan…
Aydınmış. Sizler karanlığın aydınlarısınız.
283’ünüzü birden toplasak bir Beren Saat eder misiniz acaba?
Keşke Ses Tiyatrosu’nu üstünüze yıkıp yerine bir AVM yapsalar da ilelebet kurtulsak sizden.
O AVM’nin duvarında siyah- beyaz bir resim olarak kalsanız sadece ve keşke hep sussanız.
Hep!