Hükümete yakın yayınlarıyla bilinen Yeni Şafak’ın Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül, gazetesinin Mustafa Kemal Atatürk’ün İsmet İnönü tarafından zehirlendiğine dair ‘özel haber’iyle aynı günde, ‘CHP’nin karanlık tarihini ortaya koydukları’nı savunan bir yazı kaleme aldı.
Karagül, bugünkü ‘Dün Atatürk’ü zehirleyenler bugün Türkiye’ye savaş açtı‘ başlıklı yazısında, Türkiye’nin verdiğini söylediği ‘ikinci bağımsızlık mücadelesi’ne karşı duran ‘cepheyi’ deşifre etmeyi amaçladıklarını yazdı.
Amaç: Toplumsal hafızayı uyandırmak
Türkiye’nin ‘çokuluslu cephede mücadele ettiğine dair toplumsal hafızayı uyandırmaya çalıştıkları’nı söyleyen Karagül, bu ‘cephe’yi ve amaçlarını da şöyle sıraladı: “Aslında biz; Türkiye’nin bugün verdiği ikinci bağımsızlık mücadelesinin karşısında duran cepheyi deşifre etmek için geçmiş bağlantıları, ittifakları, ilişkileri, kanlı suikastleri, vesayetçi şer ittifakının sırlarını, geçmişten bugüne Türkiye’yi nasıl kontrol altında tuttuklarını, CHP’nin karanlık tarihini ortaya koyuyoruz.”
‘Aynı koro, aynı cephe, aynı koalisyon’
Eski başbakan Adnan Menderes’in idam edilmesinde de Atatürk’ü zehirlediğini söylediği odakların sorumlu olduğunu yazan Karagül, ilerleyen günlerde Atatürk’ün nasıl ‘zehirlendiği’nin ayrıntılarının ortaya çıkarılacağını, ‘belki’ Menderes’in nasıl idama götürüldüğünün de yine Yenişafak’ta yer alacağını aktardı.
Karagül, “Bugün aynı koro, aynı cephe, aynı koalisyon yine Türkiye’nin karşısında ve aynı rolü oynuyor. Eskiden askeri darbe ile işlerini yürütürlerdi, şimdilerde sokak terörüyle, sermaye hareketleriyle, ekonomik şantajlarla, devlet içinde yapılanmış grup ya da cemaat görünümlü yapılarla iş yürütüyorlar” yorumunda bulundu.
Her şeyi içine alan koca bir bohça
Geçmişle yüzleşmeden Türkiye’nin içinde bulunduğu büyük mücadelesini kazanmasının mümkün olmadığını söyleyen Karagül, DHKP-C’nin Savcı Mehmet Selim Kiraz’ı öldürmesi, Gezi Parkı eylemleri, 17-25 Aralık operasyonları, geçtiğimiz hafta yaşanan elektrik kesintisi, çözüm sürecinin ‘baltalanması’ ve hatta Fenerbahçe kafilesinin otobüsüne yapılan saldırının aynı ‘karanlık ittifak’ın elinden çıktığını öne sürdü.
Hem CHP, hem bölgesel güçler
Bu belirsiz kavramı, biraz CHP, biraz da Ortadoğu’da ‘bölgesel bir kaos’ yaratmaya çalışan güçlere dayandıran Karagül, “Ama seçimden de öte bir hesap var. Bu, Türkiye’yi yeniden kontrol altına almaya, yeniden bağımlı hale getirmeye, o büyük meydan okuyuşun hesabını sormaya, büyük yürüyüşün öncülerini yok etmeye dönük bir hesap” diye yazdı.
‘Asıl hedef Türkiye’
Konuyu bunun ardından 7 Haziran seçimlerine bağlamayı da ihmal etmeyen Karagül, şöyle devam etti: “Unutmayın, 7 Haziran sadece bir seçim olmayacak. Bu seçimi, bölgesel kaosu Türkiye’ye servis etmek için bir bahane olarak kullanacaklar. Asıl hedef Türkiye’nin kendisidir ve dolayısıyla seçim Türkiye’nin parlamento değil, gelecek seçimi olacaktır.”
İsim isim biliyorlarmış
Yazısını, ‘bu büyük hesaplaşma’da Türkiye’nin safında yer aldıklarını söyleyerek bitiren Karagül, şunları yazdı: “Atatürk’ün zehirlenmesinden Menderes’in asılmasına ve sonrasında gelen müdahalelere kadar hep sahnede olan şer ittifakı bugün yeni şeyler deniyor. Artık onları biliyoruz. İsim isim, hangi misyonları üslendiklerini biliyoruz. Nasıl medya operasyonları yaptıklarını, neleri finanse ettiklerini, terörle nasıl bir kirli ittifak kurduklarını, İslami değerleri kalkan yapanların bu şer ittifakı içindeki ilişkilerini biliyoruz.”