Dünya Yeme Bozuklukları Haftası bugün başladı. Uzmanlar, yeme bozukluklarının dünya çapında her 10 kişiden 1’ini etkilediğini ve az bilinen türlerin olduğunu söylüyor.
Bu yıl 27 Şubat – 5 Mart tarihlerine denk gelen Dünya Yeme Bozuklukları Farkındalık Haftası’nın ilk gününde CNN’de yayımlanan yazı, belli başlı ve az bilinen yeme bozukluklarını, bunları kendimizde ya da bir yakınımızda nasıl saptayabileceğimizi anlatan bir yazı derledi.
Yeme bozukluğunun tanımı nedir?
ABD’deki University of Southern California’da Yeme Bozuklukları Laboratuvarı’nda araştırma direktörü olan Stuart Murray, yeme bozukluğunu ‘kişinin yeme ve beslenme davranışının normal çalışma becerisinde önemli sapmalara neden olduğu bir psikiyatrik bozukluk” diye tanımlıyor.
Yeme bozukluğu ‘biyopsikososyal‘ bir hastalık olarak tanımlanıyor.
Kalıtsal özelliklerin yanı sıra mizaç ve kişilik gibi psikolojik faktörlerle, zorbalık, damgalanma ve travma gibi sosyal faktörler de kişinin yeme bozukluğu geliştirmesine neden olabiliyor.
Yeme bozukluğu ne değildir?
ABD’deki Ulusal Yeme Bozuklukları Derneği başkan yardımcısı Lauren Smolar, yeme bozukluklarının bir seçim olmadığını, bazıları beslenme alışkanlıklarının değiştirilmesiyle sorunun çözüleceğini düşündüğünü ancak meselenin daha derinlerde olabileceğini söylüyor.
USC’den Stuart Murray, yeme bozukluklarının yalnızca belli bir yaş, sosyoekonomik sınıf ya da ırkı değil herkesi etkileyebileceğini belirtiyor. Murray’a göre daha iyi görünmek için birkaç kilo vermeye çalışmak ‘yeme bozukluğu sorunu’ anlamına gelmiyor. Yeme bozukluluğundan söz edebilmek için, ‘kişinin görünümünü ya da kilosunu değiştirmek için hayatını önemli ölçüde etkileyen eylemleri tekrar tekrar yapıyor olması’ gerekiyor.
Anoreksiya nervoza
Ulusal Yeme Bozuklukları Derneği’ne göre, anoreksiya nervoza genellikle kilo kaybı ile karakterizedir ve genellikle yenen kalori sayısı etrafında ağır bir kısıtlama ve yoğun bir kilo alma korkusu içerir.
Murray, bu bozukluğun uyarı işaretleri arasında şekil ve ağırlığa aşırı önem verme, yiyeceklerle ilgili katı kurallar, içerik kontrolü, gizlilik ve yiyecek ve bedenle bağlantılı sosyal durumlardan kaçınma yer alıyor.
Bulimia nervoza
Kişinin aşırı yemek yemesi ve ardından kusarak ya da müshil benzeri yöntemlerle yediklerini dışarı atması şeklinde gelişen bir döngüdür. Bulimia hastaları bir yemekten hemen sonra tuvaleti kullanabilir, çok yemek yedikten daha uzun egzersiz yapabilir, müshil ve diüretik (idrar söktürücü) benzeri ilaçlar kullanabilir.
Tıkınırcasına yeme bozukluğu
Aşırı yeme, yeme bozukluklarının en yaygın biçimlerinden biridir. Kişinin büyük miktarlarda yiyeceği hızlı ve rahatsızlık noktasına gelinceye kadar yemesi şeklinde tezahür eder.
Stuart Murray’a göre çoğumuz zaman zaman, özellikle de tatillerde ya da özel günlerde benzer yeme davranışları gösterebiliriz. Bunu yeme bozukluğu olarak tanımlayabilmek için işin içinde kontrol kaybı, utanç duygusu ve gizlilik ihtiyacı da olması gerekir.
Kısıtlayıcı gıda alımı bozukluğu
Bilinen en yeni yeme bozukluklarında biri. Kısaca, belli gıdaları tüketmeyi kesin biçimde reddetmek olarak tanımlanabilir. Yemek seçmekle karıştırmamak gerekir çünkü davranışlar aynı gibi görünse de sorun daha derindir.
Bu tip yeme bozukluğu olan insanlar, yemek yemeye ilgilerini kaybedebilirler, yiyeceklerdeki belirli tat, koku, dokudan vs. kaçınabilirler. Hatta yemenin kusmaya veya boğulmayla sebep olabileceğinden endişe ederler. Bu kişiler az sayıda çeşidi yerken rahattırlar, ancak bu dar alanın dışına çıktıklarında sıkıntı ve kaygı duymaya başlarlar.
Kısıtlayıcı gıda alımı bozukluğu olanlar enerji ve beslenme ihtiyacını karşılayamadığında kilo kaybedebilir, genç ise büyümede duraksama yaşanabilir. Psikolojik ve sosyal işlev bozuklukları da görülebilir.
Diğer yeme bozuklukları
‘Diğer‘ olarak belirtilen yeme bozuklukları yukarıda tanımlardan birine girmeyen ancak yeme davranışı sağlıklı olmayan kişilere konan tanıdır.
Tıp camiasında yaygın olarak tartışılan ancak henüz teşhis edilmemiş davranışlar da vardır.
Örneğin ‘ortoreksiya‘, kişinin sağlıklı olduğunu düşündüğü ve çok katı olduğu bazı beslenme planlarını uygulayamadığı durumlarda strese girmesini tanımlamak için kullanır.
‘Kas dismorfisi’, kişinin bedeninde hiç kusur olmamasına ya da hafif bir kusur olmasına rağmen bu durumu aşırı büyütmesini tanımlayan beden dismorfik bozukluğunun bir semptomu olarak kabul edilir. Belirtileri ise kalori alımını azaltmak, kendine katı kurallar koymak, yorucu egzersiz yapmak ve kaslı bir beden için protein alımını kontrol etmek gibi anoreksiya veya bulimia nervozaya benzer.