Mutlak bağımsızlık talebi ancak kendi vatandaşlarını bir çok şeyden mahrum bırakma ve dünyaya kapalı kalma pahasına gerçekleştirilebilecek bir direniş olabilir. Esasen işbölümü ne kadar karmaşık ve ileri düzeye ulaşırsa bir toplum o kadar güçlü olur. Ama organların birbirine bağımlılığı da o ölçüde olur.
Organlardan biri düzgün çalışmadığında bütün organizmada hissedilen bir acı, uluslararası düzeyde bir kriz olarak yaşanır. Bu noktada karşılıklı bağımlılık tarafların işlerini kolaylaştırdığı ölçüde daha da artan bir özgürlük yanılsaması yaratır, ama daha fazla iş hacmi daha fazla faalliğin altında yatan aslında bağımlılıktan başkası değildir.
Bu anlamda gelişmişlik düzeyi en çok olanın bağımlılığının da daha fazla olması sürecin hem mantıksal hem fiili sonucudur. Bu yüzden küreselleşme sürecinin ürettiği en bağımlı ülke bugün en güçlü ülkeler olarak ABD ve Çin’dir.
Bu bağımlılık ya ihtiyaç duyulan ürünlerin başka ülkelerde olması dolayısıyladır veya üretilen mamullerin satılabilmesi için ihtiyaç duyulan pazarların başka ülkelerde olması dolayısıyla gelişir. Her iki durumda bugün kürenin en bağımlı ülkesi halen ABD’dir.