Seçim bitti. Beş yıl daha AKP iktidarda ve Saray rejimi devam edecek. Önce bu durum kabul edilmeli ve bu ceberut rejime karşı nasıl bir mücadele verilmeli ona kafa yorulmalı. Yapılıyor mu? Tabi ki hayır. Saray rejimine karşı mücadele edenleri terkedilmiş hissettiren duygu seçimi kaybetmek değil. Meclisteki muhalefet partilerin vurdumduymazlığı. İktidara geliyoruz diye yeri göğü inleten 6’lı Masa birbirine düşmüş suçlu arıyor. Birbirlerine laf çakma yarışında. Seçim taktiğinden, İyi Parti’nin kongresine ve ardından devam eden tutuma, 6’lı Masa’nın muhafazakar partilerinin açıklamalarına kadar her biri ayrı tartışmayı hak eden başlıklar var.
Ama bugünlerde CHP için ayrı bir başlık açmak ihtiyaç oldu. CHP’de yaşananlar sadece parti örgütünü hatta parti seçmeniyle sınırlı kalsa bu kadar üzerine düşünmeye gerek kalmayacaktı. Depremin merkezi CHP olsa da etkileri toplumsal muhalefetin farklı alanlarına ve medyaya kadar uzanan geniş coğrafyada hissediliyor olması meseleyi daha önemli kılıyor. Muhalefet cephesinin en kitlesel ve bir anlamda gövdesi sayılabilecek bir partiden bahsediyoruz. Seçimde belirleyici olan partinin eğilimi ve yaklaşımı kuşkusuz sadece örgütü içinde değil örgütlü örgütsüz tüm kesimlerde etki yaratma potansiyeli taşıyor. Nitekim öyle de oldu.