CHP’de Cumhurbaşkanlığı adaylığı ile başlayan parti içi gerilim aşılamadı. Seçimin kaybedilmesiyle bu süreç daha da harlanmış oldu. Son olarak da “değişim” diyenlerin toplantı videosunun servis edilmesiyle olay başka bir boyuta taşındı. Çok açık ki bundan sonra hiçbir şey aynı olmayacak ve siyasi sonuçları olacak:
Partinin Kurultay’a tek parça halinde gitme şansı kalmadı.
İl-ilçe kongrelerinden başlayarak Kurultay’a kadar uzanacak rekabetli bir süreç kaçınılmaz hale geldi.
Ekrem İmamoğlu istese de istemese de parti içi muhalefetin mızrak uçlarından biri haline geldi.
Kılıçdaroğlu ve CHP Genel Merkezi’nin göründüğü kadar rahat olmadığı ortaya çıktı
Seçmen gözünde hem parti yönetimi hem muhalefetin top çevirme şansı kalmadı. Somut bir programla ortaya çıkmaları gerekecek
Tüm bu sonuçlar bir sızdırma olayı yaşanmadan da açığa çıkabilirdi ve daha az yıpratıcı olabilirdi. Bu iş kim yaptı kimin işine yardı meselesinden önce sosyal demokrat partilerde alışık olunan daha düz bir yolun tercih edilmediğinin altını çizmemiz gerekir. Çünkü bu tercih edilen yol aynı zamanda bundan sonra partinin izleyeceği politik rotayla ilgili ipuçları da veriyor. Bu durum açık ki bir sıkışmışlığın sonucu.