Ardı arkası kesilmeyen açılışlar, bulunan kıymetli doğal elementler, uçak, gemi, otomobil ve elbette din-mezhep üzerinden muhalefete saldırı. Erdoğan’ın tüm seçim siyaseti bunlardan ibaret. Peki yeter mi?
(…)
Din, mezhep, kimlik, otomobil derken ülkenin ezici çoğunluğunun yanıt beklediği ve umudunu bu seçimlere ertelediği sorunlara yanıt üretecek muhatapların hâlâ ortada olduğunu söylemek mümkün değil.
Seçimin boyu iyice kısaldı. Bu süre içerisinde başta ekonomik meseleler olmak üzere halkın, özellikle de kadınlar ve gençlerin yakıcı olarak hissettiği tüm başlıklar meydanların temel gündemi olmalı. Sırada işçiler, emekçiler, yoksullar diye başlık atılan videolar olmalı. Halkın talepleri ve ilgilendiği başlılar da gösteriyor ki yapılması gereken Erdoğan’ı hayal tacirliği ve din tüccarlığın konusunda yalnız bırakmak. Halkın onları duyacak mecali kalmamış durumda.