Artvin’in Kafkasör Yaylası Cerattepe bölgesinde madencilik faaliyetlerine karşı halkın mücadelesi devam ediyor. ÇED raporunun geçen yıl iptal edilmesi sonrasında Cengiz Holding’in bu kez de konkasör (taş kırma makinesi) ve teleferik kurmak için iş makinelerini bölgeye getireceğini öğrenen yöre sakinleri dün sabah yolu trafiğe kapattı. Jandarma ekipleriyle gelen iş makineleri ve konteynerlerin geçişine izin verilmedi.
İki bin kişi yaylaya akın etti

Fotoğraflar: DHA
Yeşil Artvin Derneği’nin hukuksal mücadelesi sonrasında Rize İdari Mahkemesi geçen yıl ÇED raporlarını iptal etti ve Kafkasör bölgesinde ‘Milletin a… koyacağız’ diyen işadamı Mehmet Cengiz’e ait Cengiz Holding’in maden ocağının faaliyeti durduruldu.
Ancak şirketin birkaç gün önce konkasör ve teleferik kurmak için yaptığı başvuruların Orman Bölge Müdürlüğü’nden onay alması üzerine, Artvin’de çevreciler yine harekete geçti. Şirketin Cerattepe’ye çıkma olasılığına karşı bölgede 24 saat nöbet tutan çevreciler, aldıkları duyumun ardından dün sabah saat 06.00’da Kafkasör yaylasına akın etti.
Siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşlarının üyeleri, esnaf ve vatandaştan oluşan yaklaşık iki bin kişi, araçları park ederek yolu ulaşıma kapattı. Eylemciler, çok sayıda jandarma eşliğinde yaylaya gelen maden şirketinin konteyner yüklü kamyonları ile iş makinelerinin geçişine izin vermedi. Jandarmanın ikna çabaları da işe yaramadı.
Madencilik olursa Artvin halkı buradan gider
Ceratepe ve Kafkasör’de madencilik faaliyetine karşı mücadelenin sürdürüleceğini anlatan Yeşil Artvin Derneği Yönetim Kurulu üyesi Avukat Bedrettin Kalın, şunları söyledi: “Mahkeme kararına dayanıyoruz. ÇED raporu için dava açılmış, davayı kazanmışız. Davayı kazandıktan sonra ilgili şirketler Danıştay’a gitmiş, ‘yürütmeyi durdurma’ talepli olarak temyiz etmişler. Danıştay taleplerini reddetmiş. Yani burada uygulanan ve fiilen geçerli olan bir mahkeme kararı var. İptal kararı var, yürütmeyi durdurma kararı var. Dolayısıyla fiilen bir şey yapılmasına imkan yok. Fakat bir genelgeyle ÇED raporundaki eksikliklerin tamamlandığı söylenerek yeni bir ÇED hazırladıklarını iddia ediyorlar.”
Bunun hukuken doğru olmadığını, söz konusu genelgenin sadece ÇED raporundaki bir veya birkaç eksikliğin düzeltilmesiyle ilişkili olduğunu vurgulayan Kalın, “Oysa Rize İdare Mahkemesi’nin kararında bir ya da birkaç eksiklikten söz edilmiyor. ‘Bu alanda madencilik yapılamaz. Madencilik olursa Artvin halkı buradan gider. Artvin halkı ve korunacak alanlar kalacaksa bu alanda madencilik yapılamaz. İkisi bir arada olamaz’ deniliyor” ifadelerini kullandı.
Belki siyasi iktidar değişmeden tamamlamaya çalışıyorlar
Hazırlanan ikinci ÇED’in iptali için de en kısa süre içinde dava açacaklarını belirten avukat Kalın şunları söyledi: “Bu şirketin idarecilerinin yaptığı şey yangından mal kaçırmaktır. Şu anda henüz dava açılmadan bu alana girip tarumar etmenin peşindeler. Onun için acele ediyorlar. Bunlar üç yıldır bir çivi bile çakamadılar da şu son 10 günde illa bir şey yapmak neden bu kadar önemli olsun? Dava açmamıza fırsat vermeden alana girmeye çalışıyorlar. İşin özü budur. Belki siyasi iktidar değişmeden tamamlamaya çalışıyorlar. O izinleri verenlere eninde sonunda bunların hesabını soracağız. Bu ilin valisi ve bu ilin yöneticileri de buna dahildir. Onlara anlatmaya çalıştık.”
Yaşam alanımızı koruyoruz
Artvin halkının 25 yıldır doğasını korumak için nöbette olduğunu belirten Yeşil Artvin Derneği Başkanı Nur Neşe Karahan ise, “Yasa dışı yollarla buraya çıkmak istiyorlar. 24 saat nöbetteyiz. Şirketin buraya çıkmak istediğini duyunca Artvin halkının büyük bölümü geldi. Artvin halkı olarak yasal hakkımızı, savunma hakkımızı kullanıyoruz. Çünkü yaşam alanımızı koruyoruz” diye konuştu.