Gazeteci İsmail Saymaz, kendisine isim vermeden konuşan bir Yargıtay üyesinin ‘FETÖ’nün yargı ve bürokrasideki yerini Hak-Yol ve Menzil tarikatının doldurduğunu’ ileri sürdüğünü aktardı.
Muhalefet partileri devlet kurumlarında bazı cemaat ve vakıf gruplarının kadrolaştığını söylerken, son olarak ‘torpil listesi’ ortaya çıkan TÜGVA’nın buna örnek teşkil ettiği savunuluyor.
Gazeteci Metin Cihan, daha önce TÜGVA’da çalıştığını söylediği bir kişinin kendisine gönderdiği belgeleri Twitter hesabından paylaşmıştı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın da kurucuları arasında olduğu vakfın, bazı kişilerin kimlik bilgilerini veri tabanında tutarak, referanslarla kurumlarda işe girmesine yardım ettiği öne sürülmüştü.
Halk TV yazarı Saymaz, kendisine konuşan bir Yargıtay üyesinin, yargıdaki tarikat ve cemaat gruplaşmasıyla ilgili “Hak-Yol yargıda egemenliğini ilan etti. HSK ve Danıştay’ı kontrol ediyor. Adalet Bakanlığı ve Yargıtay’da hayli etkin. Üye sayılarının bin civarında olduğu tahmin ediliyor” dediğini belirtti.
Hak-Yol’un ‘FETÖ’nün içine karıştığını savunduğu kaydedilen Yargıtay üyesinin, şu ifadeleri kullandığı belirtildi: “17-25 Aralık’a kadar Hak-Yol’u duymazdık. 17-25 Aralık’tan sonra FETÖ operasyon yemeye başlayınca dibine kadar bu örgütle hareket edenler ‘Bizler Hak-Yol yurtlarında kalmıştık’ demeye başladı. Ne kadar delil olursa olsun bir cemaatin adamıysa dokunamıyorsunuz. Senin FETÖ’cün, benim FETÖ’cüm olamaz.”
Aktarılan konuşmaya göre, ‘yargıdaki her tarikat ve cemaatin kendi WhatsApp grubu olduğunu ve buralarda harem-selamlık toplantı yaptığını’ ileri süren Yargıtay üyesinin şu iddialarına da yazıda yer verildi: “Atamalara müdahale ediliyor. Devlete değil, kendi çıkarları için çalışıyorlar.”
İsmini açıklamayan bu Yargıtay üyesinin ayrıca, söz konusu durumu cumhurbaşkanlığına ve Adalet Bakanlığı’na ilettiğini ancak herhangi bir sonuç alamadığını öne sürdüğü ifade edildi.