Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı enflasyon verisinin gerçeklikten uzak olduğunu hepimiz çok uzun zamandan beri biliyoruz. Manşete taşınan veri ile vatandaşın gerçek enflasyonu arasında çok büyük bir fark olduğunu çarşıya, pazar giden her yurttaş yakından biliyor.
Bu hafta başında medyaya düşen bir haberle öğrendik ki vatandaşın gerçeği bildiğini TÜİK de biliyormuş. Konu epey gündem olunca TÜİK bir açıklama yapmak zorunda kaldı ve dedi ki: 2023 yılsonunda TÜFE yıllık değişim oranı yüzde 64,77 iken, tüketicilerin tahmini yüzde 96’dır.
Vatandaş maruz kaldığı enflasyonu “tahmin” etmiyor, çok net bir biçimde biliyor. Cebinden her seferinde ne kadar fazla para çıktığını gören birisi enflasyonu tahmin etmez, net bir biçimde bilir. Aslında hissedilen sadece fiyatların çok hızlı arttığı gerçeği değil, ayı zamanda derinleşen yoksulluktur. Geliriniz gerçeğin çok uzağında olan bir veriye endeksleniyor, giderleriniz ise gerçeğin ta kendisine. Aradaki fark çok büyük olunca yol açtığı yoksulluk da büyük oluyor.
İki yıl öncesine kadar enflasyon sepetinde yer alan maddelerin fiyatlarını yayımlıyordu. O fiyatlara bakarak bunların nereden ve nasıl derlendiği sık sorulduğu için madde fiyatı yayımlama işini durdurdular. Hala bu fiyatlar açıklanmıyor. Gizlemeye çalıştıkları şey fiyatlar değil, sizin yoksullaşma hızınız.