Ekonomiyi yavaşlatarak ve işsizliği artırarak emekçiye, esnafa, çiftçilere, KOBİ’lere ve daha pek çok kesime ağır bir fatura çıkarmaya devam ettik diyelim. Bütün bu maliyetin sonucunda enflasyon düşecek mi? Merkez Bankasının 2025 sonu enflasyon beklentisi olan yüzde 14’ü kimse ciddiye almıyor. Önümüzdeki yıl için beklenti yüzde 25-30 aralığında. Belki gerçekleşen daha da yüksek olacak. Ekonomik büyümenin yavaşladığı, işsizliğin arttığı ve enflasyonun yüksek seyrettiği dönemlerin kitaplarda nasıl tanımlandığını da biliyoruz: stagflasyon.
Siz bakmayın ilgili bakanların “en kötüsü geride kaldı” açıklamalarına. Eylülde okullar açılacak, ekimde havalar soğumaya başlayacak, kasımda gıda fiyatları daha belirgin bir biçimde artacak. Bütün bunlar için ihtiyaç duyacağımız para da olmayacağı için borçlanmaya devam edeceğiz. Daha zor günlerin bizleri beklediği gayet açık.
Bedel ödeyen başkası olunca bu bedelin ödenmesini talep etmek de kolay oluyor.