ZEYNEP GÜVEN ÜNLÜ
Bu sabah Will Smith’in tokadıyla uyandım. Sosyal medyayı takip eden, sinemaya merak duyan herkes de muhtemelen güne bu haberle başladı ya da başlayacak. Bilmeyenler için kısaca, Will Smith, dün düzenlenen Oscar’larda, En İyi Belgesel ödülünü sunan Chris Rock’ı sahnede tokatladı. Olay şöyle gelişti: Chris Rock, Smith’in karısı Jada Smith’in saçkıran yüzünden dökülen saçlarıyla ilgili espri yaptı. Dökülme nedeniyle saçlarını kazıtan Jada Smith’e, G.I. Jane filminin devamını çekebileceğini söyledi. İlk duyduğunda espriye gülen Will Smith, karısının rahatsız olduğunu fark edince sahneye yürüdü, Chris Rock’a sert bir tokat attı.

Kahkahalar bitmiyor
Beni Will Smith’in tokadından daha çok şaşırtan, hatta korkutan salondakilerin olay sırasında ve sonrasındaki kahkahaları oldu. Will Smith sahneye çıkarken, Chris Rock’ı tokatlarken, olayın şokunu yaşayan Rock gülümsemeye çalışarak sunuşunu sürdürürken, hatta tokatla ilgili espri yaparken, Will Smith dönüp yerine oturduktan sonra küfretmeye devam ederken… Konuklar kahkahalarına devam etti. Tören sürdü gitti ve aşağı yukarı planlandığı gibi bitti.
2017’de Cannes’da ödül alan Square / Kare filmini izlediniz mi? İsveç yapımı filmde, aynen Oscar törenindeki gibi bir grup seçkin izleyici, şık müzayede yemeğinde bir çağdaş sanat performansını izlemek üzere toplanır. Derken beklenen ‘sanatçı’, Oleg gelir. Yarı çıplak haliyle ve güçlü fiziğiyle bile yeterince korkunçtur. Masaların üstünde dolaşarak başladığı şok gösteri, artan şiddet dozuyla devam eder. Davetliler önce psikolojik sonra fiziksel şiddete maruz kalır, ortalık kan gölüne döner ama gösteri de devam eder.

Ayaküstü analiz
Ayaküstü analiz ‘kasma’ tuzağına düşmeyi göze alarak söylüyorum: Gerçekle kurgu, içten gelen tepkiyle performans, görünenle altta yatan o kadar birbirine geçmiş durumda ki, Oscar töreninde bütün dünyanın gözü önünde atılan bir tokat, pekala performansın bir parçası gibi kahkahalarla izlenebiliyor. Will Smith, sahneye çıkıp o tokadı atmaktan çekinmiyor ama insanlar o salonu terk etmeyip yerlerinde oturabiliyor. Sosyal medyaya bakarsak hepimiz ‘tepkimizi anında ortaya koyacak kadar zeki ve çeviğiz’ ama karşı karşıya gelince muhakememiz felce uğruyor. Neyin ne olduğunu anlamak her gün biraz daha zorlaşıyor.

Will Smith çıktı özür diledi de işin kurgu olmadığını anladık. Peki ya tokat bir promosyon çalışması, mesela G.I. Jane 2’nin tanıtım kampanyasının bir parçası olsaydı… Acaba şaşırır mıydık? Şaşırırdık belki ama acaba çok da şaşırmaz mıydık? Ve bir soru daha: Akla böyle soruların gelmesi bile yeterince vahim değil mi?