MESUDE ERŞAN
@mesudersan
mesudeersan@diken.com.tr
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın yeni varyantlara karşı koruyan güncel Covid-19 aşılarıyla ilgili, “Küresel Covid aşısı baskısına boyun eğmemiz mümkün değil” demesi tepkilere yol açtı.
Yüksek gelirli ülkelerde bir önceki sezon hem orijinal suşla hem de güncellenmiş Covid-19 aşılarıyla yapılan aşılamaların ölümü aşısızlara oranla 14 kat azalttığı, güncellenmiş aşılarla yapılan aşılamaların ölümü azaltmada orijinal suş içeren aşılardan üç kat daha etkili olduğu gösterilmişti.
Yeni Covid-19 aşısıyla hatırlatma dozu 50 yaş (en riskli >75 yaş) ve üstü, birden fazla ciddi hastalığı (diyabet veya kalp hastalıkları gibi) veya ciddi obezitesi olan erişkinler, altı aydan büyük çocuklar dahil, tüm bağışıklığı baskılanmışlar (HIV’le yaşayan bireyler, organ veya kemik iliği alıcıları vb.), gebeler ve sağlık çalışanları için öneriliyor. Bu kişilerin ve bu kişilerle aynı evde yaşayanların, solunum enfeksiyonlarının artış gösterdiği haftalarda özellikle kapalı alanlarda maske, mesafe, temizlik ve havalandırma önlemlerine uymaları bekleniyor.
Buna karşılık Koca bugün özetle, “Bazı ülkelerin aşı baskısıyla örnek olmaya çalıştığına hepimiz şahit oluyoruz. Bazı ülkelerin aşı baskısına boyun eğmesi, bizim de aşı baskısına boyun eğeceğimiz anlamına gelmez” demişti.
KLİMİK: Şüphe uyandırır
Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK), açıklamanın konunun uzmanı bilim insanları ve hekimlerde üzüntü ve hayal kırıklığı yarattığını belirterek yetkilileri kamuoyunda aşılara karşı şüphe yaratacak açıklamalardan kaçınmaya davet etti.
Dernek, her yıl grip aşıları için de yapılan, güncellenmiş aşılarla hatırlatma dozu uygulamasının ‘aşı baskısı‘ olarak nitelendirilmesini de talihsiz buldu: “Gripten en az iki kat daha ölümcül Covid-19 için dünyada yapılan tam olarak grip aşısındaki gibi bir güncelleme.”
Dernek buna karşılık Covid-19 surveyansının güçlendirilmesini, test olanaklarını artırılmasını, etkili yerli aşıları üretmek için daha çok kaynak ve zaman ayrılmasını istedi.
‘Geçen yıldan daha ağır bir dalga yaşayabiliriz’
Covid-19’un sağlık sistemleri üzerine acil ve yoğun etkiler, sorunlar yaratma özelliği sona erse de hastalığın halen grip gibi mevsimsel özellik göstermediği vurgulanan açıklamaya şöyle devam edildi: “Gerek yapılan aşılamalar, gerekse geçirilmiş hastalığın bir sonucu olarak toplumda önemli ölçüde bağışıklık gelişmiş olmasına rağmen, bağışıklık sorunları olanlarda, ileri yaşta ve ciddi hastalıkları bulunanlarda ve gebelerde halen ağır hastalıklara ve ölümlere neden oluyor. Nitekim bir önceki yıl Covid-19 gripten iki kat daha fazla ölümcül seyretti ve iki kat daha fazla hastane yatışına yol açtı.”
Türkiye’de geçen yıl Covid-19 için önerilen güncellenmiş aşılarla hatırlatma dozlarının yapılmadığı hatırlatılan açıklamada şöyle dendi: “Son aşılama dozlarının üzerinden çok daha fazla vakit geçmesi ve dolaşımdaki varyantların hem aşıdaki orjiinal suştan hem de eski dalgalarda etken olmuş virüsten oldukça farklı varyantlar olması nedeniyle bu yıl geçen yıldan daha ağır bir Covid-19 dalgası yaşayabileceğimiz konusunda kaygılarımız var.”
Ağır hastalık riski olanları korumanın en etkili yolu aşı
KLİMİK son varyant EG.5’in (Eris) yayıldığı Kuzey Amerika ve Avrupa ülkelerinde ağustos ve eylül aylarında hastane yatışları ve ölümlerde ciddi artışlar gözlendiğine de dikkat çekti: “Bu artışlar hastalığın beklenen sonuçları ve esas risk grubundaki kişileri etkiliyor. Ağır hastalık gelişme riski taşıyan kişileri korumanın en etkili yoluysa aşılar. Yüksek gelirli veya aşı üretme kapasitesi olan ülkeler yeni varyanta etkili mRNA aşılarını geliştirerek veya elde ederek Eylül 2023 itibariyle riskli grupları aşılamaya başladı. SARS-CoV-2’nin akut hastalıktan sonra yol açtığı ölümlere ek olarak, iyileşmiş kişilerde başta diyabet, myokard enfarktüsü, embolik olaylar ve diğer uzun Covid-19 durumları gibi komplikasyonları da dikkate alındığında, bazı ülkeler sadece risk gruplarını değil, diğer grupları da aşılamayı planlıyor. Covid-19 aşılarının hem ölümleri hem de diğer komplikasyonları azaltmada oldukça etkili olduğu, güncellenmiş aşıların kullanımının bu etkinlikleri daha da artırdığı bilimsel olarak gösterildi.”
TTB: Bilim dışı
Türk Tabipleri Birliği (TTB), Sağlık Bakanlığı düzeyinde ‘küresel aşı baskısı‘ gibi ‘anlaşılmaz’ bir kavramın kullanılmasının mücadele edilmesi gereken aşı kararsızlığını tam tersine büyüteceğini belirterek, “Sayın bakanı halk sağlığını tehdit eden bu bilim dışı açıklamayı geri almaya davet ediyoruz” dedi.
Prof. Dr. Pınar Okyay: En etkili koruma aşı
TTB Pandemi Kurulu üyesi Prof. Dr. Pınar Okyay da en etkili korunma yönteminin aşılama olduğunu söyledi.
Aşılananların enfeksiyonu daha hafif geçirdiğini bir kez daha ifade eden Okyay, biran önce yeni aşıların temin edilerek risk gruplardan başlayarak uygulanmasının önemine dikkat çekti. Eris’i yaygın ve bulaşma olasılığı çok yüksek bir varyant olarak değerlendiren Oktay, başta yaşlılar olmak üzere kırılgan grupların korunması gerektiğini söyledi.
Türk Toraks Derneği: En azından test yapabilmeliyiz
Türk Toraks Derneği Başkanı Prof. Dr. Nurdan Köktürk, sistematik sisürveyans yapılmadığı için Türkiye’de Eris’in yanısıra hangi şuşların dolaşımda olduğunu bilemediklerini belirtti.
Riskli gruplara aşılanmayı önerdiklerini vurgulayan Köktürk, günceli gelene kadar eldeki aşıların yapılması gerektiğini söyledi.
Pek çok hastanede testlerin yapılamadığını ifade eden Köktürk, “En azından test yapabilmeliyiz. Enfeksiyon hastalıkları uzmanlarının talebi olmadan test yapılamıyor” dedi.
Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği: Önerimiz net
Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği Başkanı Prof. Dr. Şule Akçay, ‘Nasıl olsa Covid-19 geçirdim aşıya gerek yok’ olsun düşüncesinin yanlışlığına dikkat çekti.
Hastalık geçirilse ve aşı yapılsa bile zamanla antikorların düştüğünü belirten Akçay, “Yeni varyantlar akciğeri daha az etkiliyor belki ama riskli grup için aşıyı net olarak önermemiz gerekiyor” dedi.
Birlik ve Dayanışma Sendikası: Katılmak mümkün değil
Birlik ve Dayanışma Sendikası da Koca’nın ifadeleriyle ilgili şu açıklamayı yaptı:
“Virüsten korunmanın en etkili yolu aşıyken bu yapılan açıklama kabul edilemez. Katılmak ve onaylamak bilimsel eğitim almış bizler için mümkün değil.
Şu an üst solunum yolu şikayetiyle başvurularda büyük artış varken, ilgili PCR testi kurumlarda yapılmıyor. Test olmayınca vaka olmayacağı açıktır.
Ağır endotel hasarı ve sonrasında organ yetmezlikleri yapabilen Covid-19 virüsünün/varyantlarının ülke genelindeki yaygınlığı ortaya konmalı. Hastalığa karşı gerekli tüm önlemler konusunda halka açıklayıcı ve özendirici bilgilendirme yapılmalı. Maske başta olmak üzere salgın tedbirleri yeterince alınmalı ve ivedilikle özellikle riskli gruplara güncel aşı uygulanarak bu yaygınlaştırılmalı.”