Çatışmalar yayıldıkça, askerî harcamalar artıyor. Yüzlerce sortilik bombardımanlar yapılıyor; can kaybı, yaratacağı tepki, bunun kuşaktan kuşağa aktarılacak oluşu, kalıcı zarar… bunların yanısıra, savaş uçağı kaldırmak, bombalamalar falan büyük paralara mal olan işler.
Bütün bunlara ilaveten, sandık sonucunu tanımayarak, aslında düpedüz rejimin niteliğine ilişkin suç işlenerek dayatılan fuzuli ‘tekrar seçim’, Zülfikar Doğan’ın Al Monitor’de verdiği rakama göre, 600 milyon liralık (215 milyon dolar) lüzumsuz maliyet getirecek.
‘İnsanca yaşamak’ falan dendiğinde iktidarın münazaracıları aldırış etmiyor. Bu yüzden rakamlar ödünç aldım, aktardım.
‘İnsanlar ölüyor’, ‘toplum fena bölünüyor’, ‘geleceğimiz kararıyor’ gibi laflar pek az kimseye bir şey anlatıyor, görebildiğim kadarıyla. Yoksa, paranız batsın!
Unutmayayım, ekleyeyim: Dersim’de ormanlar yanıyor, insanların yaşam alanları, hayvanlarınkiyle ve memleketin geleceğinin bir kısmıyla birlikte yok oluyor, köylüler evlerini barklarını, hasatlarını, arılarını terk edip belirsiz bir geleceğe doğru yola çıkmaya zorlanıyordu, ben yazmaya çalışırken.
Bu şekilde yaşanamayacağını anlayabilecek miyiz? Günün birinde? Ne uğruna, bütün bunlar?