Ekrem İmamoğlu’nun Basın Sözcüsü kimliğiyle tanıdığımız, bu makam lağvedilse de İBB’deki diğer görevlerine devam eden Murat Ongun’un; Bülent Kuşoğlu ve Kemal Kılıçdaroğlu aleyhindeki bazı tweetleri beğenmesinin haber yapılması bunun güncel örneği. Haliyle bu beğeniler bir mesaj vermek amacıyla bilinçli yapılıyor. Bir savaş ilanı olarak da okunabilir. Bunları yorumlamak ne benim işim ne de bu yazının konusu. Ancak, açık açık bir şeyler yazmak yerine başka tweetleri beğenerek mesaj verme davranışı üzerine bir şeyler karalayabilirim. Ben bu davranışı senaryo tekniğindeki ‘seyirciyi olağanüstü bir gelişmeye hazırlama’ numaralarına benzetiyorum.
Örneğin; filmin başlarında kahramanımız ara ara öksürmektedir, bunlar başta dikkatimizi çekmez ama sıklığı arttıkça bir anlam ararız ve sonunda kahramanımızın kanser olduğu anlaşılır ya, o hesap. Bu işin birkaç basamağı var. Önce “RT’ler onay değildir” deniyor, ardından mahcup beğeniler geliyor, en sonunda da “oeeeh be yeter artık” diye paylaşımlar saçılıyor. Özellikle alıntı retweet özelliği geldiğinden beri zaten “rt’ler onay değildir” lafzını hiç anlamıyorum. Eğer onay değilse, üzerine iki kelime bir şey yaz da ne olduğunu herkes anlasın değil mi ama? “RT’ler onay değildir ama olabilir de… Çekingence de olsa bu fikri yaymak istiyorum, sana bunu açıklamak istemiyorum tamam mı?” böyle bir alt metin görüyorum o kalıpta. Oysa zahmet edip bir cümle yorum yazılsa; onay mı, değil mi, nötr mü kalıyoruz hepsi anlaşılacak. Zaten beğeni tuşunun icadının altında da böyle bir dinamik yatıyor.