Lahey’deki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin, Filistin topraklarında işlendiği iddia edilen savaş suçlarıyla ilgili tam kapsamlı soruşturma açacağı açıklandı.

Amerika’nın Sesi’nin haberine göre, mahkemenin başsavcısı Fatou Bensouda yaptığı açıklamada, “Doğu Kudüs dahil Batı Şeria’da ve Gazze Şeridi’nde savaş suçlarının işlendiğini ya da işlenmekte olduğuna ikna oldum” dedi.
Savcı Bensouda, Filistin topraklarının tartışmalı statüsü nedeniyle, mahkemenin yetki alanı konusunda karar verilmesi için yargıçlara talepte bulunduğunu kaydetti.
Mahkeme, temel sözleşmesinin imzacısı olan 123 ülkede savaş suçları, soykırım ve insanlığa karşı suçları yargılama yetkisine sahip. Filistin Yönetimi Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin kurucu temel anlaşması olan Roma Sözleşmesi’ni 2014’te imzalamıştı. İsrail ise mahkemeyi tanımıyor.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, mahkemenin Filistin topraklarında soruşturma yürütme yetkisine sahip olmadığını savunarak, “Uluslararası Ceza Mahkemesi sadece egemen devletlerce sunulan başvurular üzerinde yetkiye sahip. Bir Filistin devleti asla olmadı” dedi.
Dışişleri: Memnuniyetle karşılıyoruz
Öte yandan, Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Bensouda’nın İsrail’in Batı Şeria ve Gazze’de savaş suçları işlendiğine ilişkin makul temeller bulunduğunu ve bu fiiller hakkında soruşturma başlatmak istediğini açıklamasını memnuniyetle karşıladıklarını söyledi.
Sözcü Hami Aksoy, yaptığı yazılı açıklamasında şöyle dedi: “İsrail’in Filistin’de işlediği suçlar ile sorumlu olduğu insan hakları ihlallerinden dolayı hesap vermesi ve Filistinlilere uluslararası koruma sağlanması, Filistin’de on yıllardır devam eden adaletsizliğin sona erdirilmesi için elzemdir. Aksi takdirde İsrail, bazı üçüncü ülkelerin koşulsuz desteğinin de etkisiyle oluşturulan cezai dokunulmazlık hissiyle bu suçları işlemeye devam edecektir. Bu bağlamda, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin bu konuda soruşturma başlatmasını teşvik ediyor ve tüm uluslararası toplumu bu yönde atılacak adımları desteklemeye davet ediyoruz. Ayrıca, İsrail’in uluslararası hukuk ihlallerinde suç ortaklığı yapmış ve buna hâlâ devam eden ülkelerin yaptıkları açıklamaların da hiçbir değeri yoktur.”