Evet mesela ‘Ali İsmail’e sahip çıkmak ‘İstanbul United’ gibi oluşumlara kapı aralamak, Çarşı’nın Gezi’deki öncülüğü gibi ara renkler ve bir nebze de olsa ‘Umut ışığı’ yayan gelişmeler oluyor ama bu koca sektörde, bunca paranın döndüğü bir alanda haksızlıktan bahsetmek ve sürekli “Bizi yok etmeye çalışıyorlar” fikrini gündemde tutarak, tıpkı siyasette olduğu gibi her daim ‘mağdur’u oynamak inandırıcılığı yitiriyor.
İşin kötüsü bunları söylediğimizde bir grup spor yazarı ‘Futbol dilencisi’, ‘Ah şu romantikler’, ‘Tatlı su yorumcuları’ türü eleştirilere muhatap oluyoruz.