Beştepe’den gelen açıklamada “faiz ve döviz kuru baskısını azaltmak, bununla birlikte enflasyonla daha etkin mücadele etmek için gereken tedbirler alınacaktır” denilmişti.
Orta vadede Brent tipi ham petrol fiyatları ile içeride akaryakıt pompa fiyatları arasında yüzde 5’lik bir bant içinde oynayan farkın açıldığı, yüzde 15’in üzerinde olduğu gözleniyor.
Ne oldu ise 17 Nisan günü MHP lideri Bahçeli tarafından telaffuz edilen erken seçim önerisi ve sonra alınan kararla birlikte uluslararası fiyatlarla akaryakıt fiyatları arasındaki farkın açılmaya başladığı görülüyor. 29 Mart’tan 9 Mayıs’a gelindiğinde şöyle bir tablo var; Brent petrol fiyatları yüzde 10.7 artışla varili 76.4 dolara gelirken, içeride benzin ve motorinin pompa fiyatları sırasıyla yüzde 1.5 ve yüzde 4.5 artmış durumda. Oysa bir sorunumuz var; dolar kuru bu sürede yüzde 7.4 arttı. Brent tipi ham petrolün bir litresinin TL karşılığı yüzde 18.9 artmış durumda iken, içeride akaryakıt fiyatlarının yüzde 1.5-4.5 oranındaki artışta kalması olanaksız. Bunu tek olanaklı kılan şey ise şu; “durun zam yapmayın” demekle. Kaba hesapla yüzde 10-15’lik bir fark önünde sonunda kapatılacak.
Böyle yapınca enflasyonun, enflasyon bekleyişlerinin “düşük tutulması” bir tarafa, tam tersine altı oyuluyor. Bugün ertelenen zamların seçim sonrasında kartopu gibi geleceği bir sır değil. Enflasyon böyle kontrol altına alınacaksa bir kısım seçmenin gözünü boyayabilir ama ekonomiye ve fiyat oluşumlarına, güvene daha büyük hasar verir. “Enflasyonla daha etkin mücadele etmek için gereken tedbirler” halı altına süpürülüp biriktirmek olmasa gerek.