• ROTA
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11’i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • VPN HABER
  • ENGLISH

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SANAT
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Üçüncü havalimanı şantiyesinin ‘yuttuğu’ Ağaçlı köylüleri taş ocaklarına karşı yürüdü

11/06/2016 21:23


 

Kuzey Ormanları Savunması (KOS) üçüncü havalimanı şantiyesinin tehdit ettiği İstanbul’un kuzeyindeki köylerden Yukarı Ağaçlı’da yapılması planlanan taş ocağına karşı ‘Ağaçlı’yı savun, taş ocağını durdur!’ dedi.

agacli tas ocagi1

KOS bir süre önce, üçüncü havalimanının konsorsiyum şirketi IGA’nın faaliyete geçirmeyi düşündüğü 22 hektarlık bir alanı kapsayan taş ocağına karşı dava açmıştı. Davaya ‘ÇED gerekli değildir’ kararını veren İstanbul valiliği ve IGA da müdahil olmuştu.


Ağaçlı köylüleri, günde yaklaşık 3 bin sefer yapan kamyonların tehdidi altında yaşarken, yeni taş ocağının ekleyeceği 2 bin sefere ve yaşanacak tahribata karşı ellerindeki dövizlerle ‘Buradayız, gitmiyoruz’ mesajı verdi.

Valilik, verilen kararın yönetmeliğe ve mevzuata uygun olduğunu öne sürerken, Ağaçlı köylüleri de yaklaşık iki buçuk yıldır boğuştukları sorunlara karşı taş ocakları için ‘ÇED gerekli değildir’ kararına karşı hukuki mücadelenin başlatıldığını duyurdu.

agacli tas ocagi2

Köylüler basın açıklamasını İstanbul’un nefesi Kuzey Ormanları’nı talan eden taş ocağı ile köyü tehdit eden patlayıcıların depolandığı sahanın arasında yaptı.

Köylülerden Aysel Çalışır ve Nezih Beceral, kamyonların tozu dumanından köyde durulmadığını, taş ve kum ocaklarıyla köylüye hayatın dar edildiğini söyledi.

agacli tas ocagi3

KOS’un basın açıklamasının tam metni şöyle:

“İstanbul’da, içinden geçtiğimiz bu günlerde korkunç bir talan hikayesi yazılıyor. Bugün her türlü hafızaya kaydedilen, gelecekte her dilden ders kitabına girecek bir hikaye bu. Ülkenin her yerinde olduğu gibi, bu şehirde de doğa, birbirine mecburiyet bağlarıyla zincirli siyasal iktidarın ve sermayenin suçlarını kapatmak uğruna, yine bu suçlu ikilinin iş görücüleri tarafından yok ediliyor.
Şehr-i İstanbul, adına mega projeler denen doğa ve hukuk katili projelerle gün be gün eritiliyor, aşındırılıyor. Şehre nefesini veren, suyunu sağlayan, besinini sağlayan Kuzey Ormanları’na dikilen namert gözlere dert olsun: mücadele sürüyor ve bugün de birlikte bu mücadelenin yeni bir sayfasını acıyoruz.

Eşi benzeri dünyada az görülebilecek bir doğa talanıyla yoluna devam eden üçüncü havalimanı projesi, Kuzey Orman köyleri Ağaçlı’yı ve Işıklar’ı iki taş ocağıyla birden tehdit ediyor. Proje yüklenicisi şirket İGA’nın, tamamen ormanlık alanlara kurmak istediği bu iki tas ocağı, bizzat kendileri başlı başına katliam raporları olan proje tanıtım dosyalarına İstanbul Valiliği’nden olur alarak yola koyuldu. Bu ‘olur’ kabaca şunu söylüyor: “Ormanın katli, hayvanın mecburi göçü, bitkinin mahvı, cevre etki değerlendirmesini gerektirmemektedir. Ağaçlı’nın insanını kahrederiz, havasını da dinamit ve kamyon tozuna bularız, biz devletiz, en iyi biz biliriz”
Kuzey Ormanları Savunması olarak, İstanbul Valiliği’nin bu taş ocaklarına yönelik verdiği “ÇED gerekli değildir” kararına karşı hukuki mücadele başlattığımızı buradan tüm Türkiye kamuoyuna duyuruyoruz.

Duyuruyoruz;

– Bizzat tanıtım dosyasında belirtildiği üzere, haftada 6, ayda 24 patlamanın gerçekleşeceği taş ocağının düşünüldüğü alanın bitki örtüsü tümüyle sıyrılacak, iş makineleri için yollar açılacak, Odayeri-Ağaçlı yolundan yaklaşık 2 km’lik orman yolu ile ocak sahasına ulaşılacak. Nakliye için 10 adet taşeron kamyon günde toplam 2000 sefer yapacak. Yani Ağaçlı’nın şu anki hafriyat kamyonu trafiği ve tozu kıyameti katlanacak. Şirketin kendi verilerine göre taş ocağı için kullanılacak karayolunda kamyon yoğunluğu % 137 artacak.
Kabul etmiyoruz;

– Bu iki taş ocağının da düşünüldüğü bölgeler tamamen orman. Bu taş ocakları, yok ettikleri orman örtüsü, göçe zorladıkları hayvanlar ve yok ettiği bitkisel varlık, tükettikleri ve kirlettikleri yeraltı suları, taş çıkarmak için dinamitle patlatma sonucu ortaya çıkardıkları tozuma, kamyonlarının yaratacağı trafik ve karbondioksit salımı, yerleşim yerlerinin çok yakınlarına kurulan patlayıcı depolama sahaları ile getirdiği büyük güvenlik riskleri ve bu portrenin tamamında bölgede yasayan insanların ruh sağlığı üzerinde yarattığı yaratacağı olumsuz etkilerden ötürü insan, hayvan ve bitki yaşamı açısından asla kabul edilemez.

Yaşanan tüm örneklerde, taş ocağı işletmeleri, toprağı patlatarak üzerindeki toprağı ve mıcırı alıyor, ağacı kesiyor, yeraltı su kaynaklarını kirletiyor ve ardından çekip gidiyor. Kalansa, günümüz talancı hükümet etme anlayışının pek sevdiği, kendi başına ekonomik açıdan bir parlaklığı bulunmayan, dozerle düzlenecek, sermayece çitlenecek rant alanları.

Duyması gerekenlere bir kez daha sesleniyoruz. Ağaçlı köyü dahil ülkenin her noktasında doğaya ve insana karşı sürdürdüğünüz canice saldırılar bir bir kayıt altında. Yeni Ulaştırma Bakanı Ahmet Aslan bildik bir yalanı tekrarladı iki gün önce; dikmemiz gereken ağaç sayısından misliyle fazlasını diktik diyor. Ağaçlı köyüne gelirken yolda gördüğünüz çıplak alanlar mı yoksa yol kenarlarına dikilen kurumuş fidanlar mı ağaçlandırma. Yalan söyleyerek nereye kadar bu halkı kandıracağınızı zannediyorsunuz. Bugünler geçecek ve yandaşlarla, cüzdanı kabarık dostlarla, faydalı kanaat önderleriyle kurduğunuz baskı aygıtının tükendiğini göreceğiz.
Bu vesileyle bir defa daha tekrarlayalım, baskıcı rant sever anlayışa karşı mücadele ederken bir yandan da hukuku yaşam ve gelecek adına kullanmaya ve talep etmeye devam edeceğiz. Biliyoruz ki sokaktaki ve yaşamlarımızı koruyuşumuzdaki ısrar, mahkemeleri de doğru kararlar almaya iten en önemli iradedir. Gezi’nin çocuğu Kuzey Ormanları Savunması, insanı, hayvanı ve yeşiliyle İstanbul’un ve Marmara’nın geleceğini, baskıcı, otoriter, doğa ve özgürlük düşmanı muktedirlerin elinden kurtarmak isteyenlerin ortak varlığı olarak her daim sokakta ve gerektiğinde mahkemelerde olmaya devam edecek.

Artık ülkenin her noktasında yaşam savunucularının çıktığı sokak, açtığı dava ortak geleceğimizin önemli basamaklarıdır. İstanbul’da da sürmekte olan bu mücadeleyi basta tüm İstanbul halkı olmak üzere, bilim insanlarının, hukukçuların, meslek odalarının ve toplumsal muhalefetin desteklemesi gerektiğine inanıyoruz. Zira Kuzey Ormanları yoksa ne nefesimiz var ne de suyumuz. İstanbul halkı bu ekosistemi ve dünyanın en güzel şehirlerinden birinin geleceğini bu rant arsızlarına bırakmamalıdır.

Hukuku dört duvar arasına sıkıştırılmış bir kaç karar olmaktan çıkarıp, yaşamın ve doğanın gönencinden feyiz almasını sağlayamazsak, İstanbul Mandası’nın bizde hakkı kalır.”

Filed Under: Aktüel

SON HABERLER

IMF başkanı, Terra’daki çöküşe rağmen söyledi: Kripto paralardan uzak durmayın

Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Kristalina Georgieva, sabit … Devamı...

Kılıçdaroğlu saat verdi: Bir kaçış planının anatomisini ifşa edeceğim

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Kaçmanın hazırlıklarını … Devamı...

Dünyanın en yaşlı ağacı Şili’de

Güney Amerika'da Şili Alerce Costero Ulusal Parkı'ndaki ağacın yaklaşık 5 … Devamı...

Babylon Soundgarden hafta sonunda: Weval, Gaye Su Akyol, Yüzyüzeyken Konuşuruz…

Babylon Soundgarden müzik festivali bu hafta sonu bomontiada'da … Devamı...

Sancar’dan Erdoğan’a: Ukrayna’da barış güvercini, burada savaş şahini

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın … Devamı...

DSÖ yetkilisinden maymun çiçeği çıkışı: Pireyi deve yapmayalım

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), maymun çiçeği virüsü vakalarının genellikle … Devamı...

Uzmanlar anlattı: Hayvan besleyenlerin en sık karşılaştığı sorunlara çözümler

Hep erkeklere havlıyor, köpeğim cinsiyetçi mi? Dişi kedim kocama bayılıyor … Devamı...

İHA’nın Gezi’yi karalayan ‘haberi’ Twitter’da ‘hak ettiğini buldu’

İhlas Haber Ajansı'nın (İHA) Gezi direnişini karalayan videosuna Twitter'da … Devamı...

10 soruda maymun çiçeği: Neden şimdi? Salgın ihtimali var mı?

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), şimdiye kadar 80 maymun çiçeği vakasını … Devamı...

VGM tahsislerinde sıradışı artış: Yarıdan fazlası Diyanet’e

Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün (VGM) 2002–2020 arasında kamu kurumlarıyla … Devamı...

Özel eğitim merkezinde vahim iddia: Engelli öğrenci sınıfa kilitlenip dövüldü
Almanya’dan vekillere uyarı: Güvenlik garantisi yok, Türkiye’ye gitmeyin

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 1666 gündür hapiste

YAZARLAR

Ukrayna’dan Suriye’ye uzanan faylar

Bahadır Kaynak

Benim mezhepçi tanışlarım, aslında yok muydu?

Murat Sevinç

‘Hikaye’ olma hikayeler yaşa

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Yazarlar yazılarından sessizce çekilmesini bilmeli!

Mustafa Dağıstanlı

Kılıçdaroğlu aday olursa…

Levent Gültekin

Şöyle doya doya küfür de mi etmeyelim: Erşan Kuneri’nin düşündürdükleri

Arzu Uzunali

İsveç Köftesi, Kürt Böreği

Bahadır Kaynak

GÜNÜN 11’İ

Aytunç Erkin: Kılıçdaroğlu artık programın altını doldurmalı

Rahmi Turan: Oyları ‘torbada keklik’ sanmak hataların en büyüğü

Can Ataklı: ABD büyükelçisi, miting bittikten sonra çağrıldı

İbrahim Kahveci: Ülkemiz iflas bayrağını çekebilir mi?

Hayri Kozanoğlu: Eve ekmek götürebilecek miyim kaygısı duyanlar giderek artıyor

Kübra Par: Önde gelen isimler Kılıçdaroğlu’a sıcak bakmıyor

Alaattin Aktaş: Demek ki neymiş, faiz indirilince reel sektör zam yapıyormuş!

Ali Sirmen: Herkesin üzerinde birleştiği eksiklik

İbrahim Varlı: Saray rejiminin karşı koyabilecek gücü yok

Evren Devrim Zelyut: Allah’tan seçimler var

Esfender Korkmaz: Devlet iş yaratmıyor, para ve poşet dağıtıyor

Göçmen kuşlar geliyor

Anlaşamadığınız yöneticinize geribildirim vermenin beş yolu

Çevre için 37 saat aralıksız yüzdü

Sarılmak kadında stresi azaltıyor, erkeği etkilemiyor: Nedeni ‘erkeklik’ olabilir

Madalyası çalınan Milan teknik direktörü Pioli’ye yenisi verilecek

Kurt Cobain’in gitarı tahmin edilenin sekiz katı fiyata satıldı

Mick Jagger’dan Harry Styles’a: Ben daha androjendim

Drake’in ilk F1 bahis kuponu yattı: 300 bin Kanada doları kaybetti

Uzman, Manavgat’tan bildirdi: İyileşen doğa, arazi çalışmalarıyla yalan oldu

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SANAT
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
  • AGORA
  • DİKEN’E TAKILANLAR
  • BİRİNCİ SAYFALAR
  • GÜNÜN 11’i
  • AKŞAM POSTASI
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 5 YAŞINDA
  • KÜNYE
  • İLETİŞİM
  • E-mail
  • Facebook
  • Google+
  • Pinterest
  • RSS
  • Twitter
  • Vimeo
  • YouTube

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi