ABD’nin iadesini istediği tutuklu Amerikan vatandaşı rahip Andrew Craig Brunson ilk kez hakim karşısına çıktı. Mahkeme, Brunson’un tutukluluğunun devamına karar verdi.

Andrew Craig Brunson (Fotoğraflar: DHA)
Darbe girişiminin ardından eşi Norine Lyn Brunson’la gözaltına alınan rahip, 9 Aralık 2016’ta tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Norine Lyn Brunson ise serbest bırakılmıştı.
Andrew Craig Brunson hakkında ‘FETÖ’ye ve PKK’ya üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek‘ten 15, ‘devletin gizli kalması gereken bilgileri siyasal veya askeri casusluk’tan da 20 yıl olmak üzere 35 yıl hapis cezası istenmişti.
‘Sabıkam yok’
İzmir 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın ilk duruşması bugün.
Mahkeme başkanı, duruşmanın başında rahibe “Türkçe biliyor musunuz?” diye sordu. Brunson’un cevabı “Az biliyorum” oldu. “Savunmanızı Türkçe mi yapacaksınız?” sorusuna ise Brunson “Türkçe yapacağım. Anlamazsam sorarım” diye yanıt verdi.
Mahkeme başkanı, yeminli iki bilirkişinin salonda bulunduğunu hatırlattı.
İzmir’de ikamet ettiğini, sabıkasının olmadığını ve doktora yaptığını anlatan rahip, iddianamede geçen İspanya ve Almanya vatandaşlıklarını reddetti, yalnızca ABD vatandaşı olduğunu söyledi.
‘Susma hakkı’nı kullanmadı
Kimlik tespitinden sonra iddianamenin okunmasına geçildi. 45 dakika süren özet okumadan sonra mahkeme başkanı, sanık Brunson’a savunma yapmadan önce susma hakkını kullanabileceğini, savunma için ek süre isteyebileceğini hatırlattı.
Brunson, “Savunmamı şimdi yapmak istiyorum” diyerek konuşmaya başladı.
‘FETÖ benim inancıma bir hakaret’
‘Tanrının hizmetlisi’ olduğunu, 1993’te eşiyle Türkiye’ye taşındıklarını söyleyen rahip şunları anlattı: “Tek gelme nedenim, İsa Mesih’i anlatmak ve ona öğrenci yetiştirmekti. 2000’de İzmir’e taşındık ve Yeniden Doğuş Kilisesi’ni açtım. Yanlış hiçbir şey yapmadım. Devlet bizi her zaman izledi. Türkiye aleyhine hiçbir şey yapmadım. Tam tersine Türkiye’yi seviyorum. 25 senedir Türkiye için dua ediyorum. Masumum. Gerçeğin ortaya çıkmasını istiyorum. İddiaların ve suçlamaların hiçbirini kabul etmiyorum. Bu faaliyetlere katılmadım. FETÖ, benim inancıma bir hakaret. Ben Hristiyan bir din adamıyım. Ben İslami bir harekete katılmadım. Ben İsa Mesih’e öğrenci yetiştirmek istiyorum. Benim inancım ve mezhebim böyle bir şey kabul etmezdi.”
Duruşmadan notlar
Jandarma, duruşmanın yapıldığı Aliağa Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’nün çevresinde güvenlik önlemi alırken tek tek kimlik kontrolü yapıldı.
Brunson’un eşi Norine Lyn Brunson, ABD’li senatör Tom Tillis ve ABD İnanç Özgürlüğü Elçisi Sam Brounbeck duruşma salonunda sanık yakınlarına ayrılan bölümde oturdu.
Duruşmada çok sayıda yerli-yabancı gazeteci var.
Ağladı, fenalaştı
Öğle arasından sonra savunmasını vermeye devam eden Brunson, bir anda ağlamaya başladı. Kısa süreli fenalık geçiren Brunson, yerine oturdu. Bir süre dinlenen Brunson, mahkeme başkanının isterse devam etmeyebileceği yönündeki sözüne karşılık, “Sorun Şakran’da değil. Benim kafamda. Tek kişilik odada kalıyorum. Psikolojim bozuldu. Psikiyatri ilaçları kullanıyorum. Başka odaya alınmak istiyorum” dedi.
Mahkeme başkanı da talebini değerlendirmeye alacaklarını söyledi.
Brunson, iddianamede yer alan, görüştüğü ABD’li askere 21 Temmuz 2016 tarihinde gönderdiği mesajdaki “Türkleri sallayacak bazı olayları bekliyorduk. İsa’ya dönmek için gerekli koşullar oluştu. Darbe teşebbüsü bir şoktu. Birçok Türk geçmişte de olduğu gibi askeriyeye güvendi; ancak bu sefer çok geçti ve darbe teşebbüsünden sonra bu başka bir sallama. Sanırım olaylar daha da kötüye gidecek. Sonunda biz kazanacağız” sözlerini hatırlatıp, şunları kaydetti: “Mesajın çevirisi, eksik ve yanlış olmuş. Yapılan yazışma, sosyal politik bir durum değerlendirmesiydi. Ben, siyasetten bahsetmiyorum. Ruhsal bir şey bu. İnsanlar zorlandığında, sarsıntı yaşadığında tanrı mucizeler yapabilir. Bir Rus uçağı düşürülmüştü, ekonomik sorunlar oldu Türkiye’de. Sarsıntıdan bunları kastettim. En sonunda tanrı, mucizeler yapacak Türkiye’de ve görkemini gösterecek. ‘Sonuçta biz kazanacağız’ dedim. Kutsal kitapta böyle her kötü durumu tanrı iyiye dönüştürüyor. O zaman biz kazanıyoruz. Hiçbir yerde darbe başarısız olduğunda üzüntü duyduğumu söylemedim.”
‘Tek adam’ sorusu
Bu sırada araya giren mahkeme başkanının “Mesajlarında bahsettiğin tek adamdan kastın kimdir?” sorusuna ise Brunson, “Benim dediğim şey aslında CHP’nin dediği. Türkiye’de CHP, MHP, AK Parti’yi tek bir kişi yönetirse…” diye yanıt verdi.
İfadesinde, ‘FETÖ’nün Ege Bölgesi imamı’ firari Bekir Baz’ı tanımadığını ve irtibatının olmadığını da belirten Brunson, “Terör örgütü PKK ile de irtibatım yok. PKK’lıların yurt dışına çıkışına yardım etmedim. 13’üncü kabile ve Kürtler’in kutsal olduğu yönündeki ifadelere gelince, 2 yüksek lisansım var, doktoram var. Ben bu inancı duymadım. Kürtler için Kürdistan kurmak istemem, tamamen yalandır. Casusluk ve istihbaratçılık yapsam ve yakalansam bu lekedir kiliseye. Türkiye’nin toprak bütünlüğünden yanayım” dedi.
Brunson, Suruç’a, bu bölgeye gelen mültecilere Hristiyanlığı anlatmak, tebliğ görevinde bulunmak için gittiğini, sadece Kürtler ile değil; Arap ve Türkmenler ile de görüştüğünü söyledi. Brunson, ayrıca şifreli haberleşme programları ‘ByLock’ ve ‘Eagle‘ı kullanmadığını da ekledi.
Mahkeme, sanığın tutukluluğunun devamına hükmetti.
ABD’li yetkili: Dava siyasi
Duruşma sürerken, davayı takip etmek için İzmir’e gelen ABD’li yetkililerden Sam Brawnback basın mensuplarına şunları söyledi: “Bunun bir siyasi dava olduğunu düşünmüyoruz. Bu, bir din özgürlüğü davası. Türkiye’nin tarihinde de din özgürlüğü önemli yer kaplıyor. Brunson’un suçsuz olduğunu düşünüyoruz. Bir an önce serbest bırakılacağına inanıyoruz. Ankara’ya Türk yetkililerle görüşme yapmak üzere gidiyorum. Bütün Amerika, bu davaya kilitlendi. Başkan, başkan yardımcısı, Amerikan halkı. Herkesin dikkati bu davada.”