Zaman gazetesinin eski yönetici ve yazarlarına yönelik soruşturma kapsamında tutuklanan Mümtaz’er Türköne’nin Gülen Cemaati’yle bağının olmadığını ve Fethullah Gülen’le görüştüğünde yanında AKP’li yöneticilerin de olduğunu söylediği öne sürüldü.
Zaman gazetesinde yöneticilik ve yazarlık yapmış 47 şüpheli hakkında ‘FETÖ/PDY’ye üye olmak’ suçlamasıyla gözaltı kararı alınmıştı. Ali Bulaç ve Şahin Alpay’ın da bulunduğu altı kişi tutuklanmış, bir kişi serbest bırakılmıştı.
Türköne Hüseyin Turan ve Murat Avcıoğlu’yla birlikte ‘silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etmek’, Alaattin Güner, Şeref Yılmaz, Ahmet Metin Sekizkardeş, Faruk Akkan, Mehmet Özdemir, Fevzi Yazıcı, Zafer Özsoy, Cuma Kaya ve Hakan Taşdelen de ‘FETÖ/PDY’ye üye olmak’ suçlamasıyla tutuklanmıştı. Hakimlik, Osman Nuri Öztürk ve Osman Nuri Arslan’ı serbest bırakmış, yurtdışına çıkış yasağı koymuştu.
‘Cumhurbaşkanının halkı sokağa çağırması bana ait bir tez’
AA’da yer alan habere göre hakimlik ifadesinde darbe karşıtı olduğunu ve darbelerle ilgili iki kitabının olduğunu hatırlatan Türköne, “Darbe günü Sayın Cumhurbaşkanı’nın halkı sokağa çağırması, hem gazetedeki köşemde ve televizyon programlarında defaatle dile getirdiğim ve patenti bana ait olan bir tezdir. Bunu darbe konusu gündeme geldiği zamanda dile getirmiş ve tavsiyelerde bulunmuşumdur” dedi.
‘O camia ile birlikte olduğum için pişmanım’
İfadesinde Gülen’i tanıdığını söyleyen Türköne, Gülen’le görüşmesini şöyle anlattı: “Kendisini (Fetullah Gülen) tanıyorum. Zaman gazetesinin onun kontrolünde olduğunu biliyorum. Kendisiyle 2006-2011 yıllarında iki defa görüştüm. Aramızda kayda değer bir görüşme olmadı. Yanımda AK Partili yöneticiler de mevcuttu. En son darbe olayından sonra çoğunluk gibi ben de hayal kırıklığı yaşadım. Ve o camia ile birlikte olduğumdan dolayı pişman oldum.”
‘Gördüğüm muamele onur kırıcı’
Köşe yazılarında hükümete yönelik eleştirileri yaptığını belirten Türköne, darbe girişiminin ardından gördüğü muamelenin onur kırıcı olduğunu söyledi: “Benim kadar radikal bir darbe karşıtının, darbeci ithamına maruz kalmasını gördüğüm muamelenin ötesinde çok onur kırıcı buluyorum. Özellikle darbe gündemi sonrasında ülkenin duyduğu birlik ve beraberlik için çaba harcama zamanı varken şahsımın bilhassa uluslararası camiada ‘İktidarı eleştirenler darbe karşıtı olarak tutuklanıyor’ şeklinde aleyhe bir propagandaya konu edilmesinden ülkem ve milletim adına derin bir üzüntü duyuyorum.”
‘Darbeciler idam edilmeli’
Zaman gazetesinde yazma sebebini Türkiye’de tirajı en yüksek gazete olmasına bağlayan Türköne, darbeci askerlerin idam edilmesi gerektiğini savundu: “15 Temmuz’da yaşanan darbe girişimi hakkında bir aydın olarak, içimde derin bir yara hissediyorum ve ülkemin başına gelebileceklerden endişeleniyorum. Darbeciler için daha önce yazdığım yazı ve görüşleri aynen tekrar ederim. Darbecilerin idam edilmesi ve en ağır ceza ile cezalandırılmasının caydırıcılık manasında önemli olduğunu düşünüyorum.”