Başbakan Binali Yıldırım, son dönemde Türk Lirası’nın diğer para birimlerinin iki katı kadar değer kaybettiğini kabul ederken, iş dünyasını ekonomideki sarsıntının düzeleceğine dair rahatlatmaya çalıştı.

Fotoğraf: DHA
TÜSİAD’ın Yüksek İstişare Konseyi toplantısına katılan Yıldırım, kendisinden önce olağanüstü halin kaldırılması, ekonomideki belirsizlik ortamının düzeltilmesi, yargı bağımsızlığı gibi konularda endişelerini aktaran TÜSİAD yöneticilerine yanıt verdi.
‘Sizi rahatlatmak için söylemiyorum’
Kötü senaryo çizmemek gerektiğini söyleyen Yıldırım, liradaki değer kaybının küresel gündem ve bilhassa da ABD seçimleriyle alakalı olduğunu belirtti. Yıldırım, yine de liradaki ciddi boyuta ulaşan değer kaybını da gizlemeyerek , “Bizim bir ayrışmamız olduğu doğru. Tüm para birimleri yüzde 5-6 yaptıysa bizimki iki katı arttı” dedi.
Buna karşı gerekli önlemleri aldıklarını savunan Yıldırım, “Sizi rahatlatmak için söylemiyorum. Bunu da atlatacağız, endişeye gerek yok” diye konuştu.
‘OHAL’de doğrudan ekonomik karar almadık’
Yıldırım, OHAL’in sona erdirilmesi çağrısına da şöyle yanıt verdi: “İkincisi OHAL. Bizim durup dururken ihtiyacımız değil, bir mecburiyettir. Bu örgüt kapalı bir örgüt. Bundan sonra temizlenme süredir. Ama bu süreç çok kısa olmayacak. OHAL kalksın, tamam biz de istiyoruz, itirazımız yok. Ama OHAL’de ekonomiyi doğrudan ilgilendirecek hiçbir karar almadık.”
‘Gümrük Birliği’nde bize madik attılar’
Başbakan, son olarak Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye’yle müzakerelerin geçici olarak durdurulması yönündeki tavsiye kararından sonra gitgide bozulan Avrupa Birliği’yle ilişkilere değindi.
Gümrük Birliği’nin 2017’de yeniden ele alınacağını söyleyen Yıldırım şöyle devam etti: “Gıdada, kamu alımlarında, e-ticarette bu alanlarda güncelleme yapılacak. Gümrük Birliği’nde de bize madik attılar, bu millet bunları biliyor. 18 Mart’ta bir anlaşma yaptık. 5 husus var. Bire bir. Bir mülteci kurtarırsa alacaklar. İki, yenikabul. Türkiye’den başka ülkelerden Avrupa’ya gidenleri geri gönderecekler alacağız. Üç, vizelerin kalkması: 30 Haziran’da kaldıracağız dediler. Dört, 3+3 milyon euro mülteci desteği. Bunlara karşılık Türkiye 72 maddden oluşan reformlar yapacak. Birine olmaz dedik. Terörle mücadele kanunu değiştirin, neden değiştirelim. Bu çocuklar fena çocuklar değil biraz daha sevimli yumuşak davranın bir ölüm kalım mücadelesi yapıyoruz, bunu reddettik. Bu sefer diğer hepsi yalan oldu.”