MÜJDE YAZICI ERGİN
[email protected]
Politikacılar kendi kalabalıklarıyla müzisyenlerin kalabalıklarını buluşturmayı sever. Apolitik gibi duran araçlarla politika yapmanın önemi aslında çoktan keşfedildi. Caz müziği, siyahları ve Yahudileri çağrıştırıyor bahanesiyle 1935 yılında Nazi Almanyası’nda yasaklansa da kısa sürede bir propoganda aracına dönüşecekti. Goebbels, Hitler’in sesini ülke dışına müzik aracılığıyla duyurabileceklerinin farkına vardı ve caz buna aracı edildi. Dönemin Nazi güzellemeli bazı şarkı sözlerine baktığınızda faşizmin Almanya’nın gündelik yaşamının bir parçası olduğunun belgelendiği görülüyor.
Bunu İsmail Türüt’le yapamazsınız

Fotoğraf: DHA
Türkiye’nin ideolojik yenilenmesinde sanat için, müzik için neyin amaçlandığına dair kimsenin çok büyük bir beklentisi kalmamış olmalı. Bir süredir ülkede gelişen birçok olaya şaşırılmadığı gibi Cumhurbaşkanlığı Kültür Politikaları Kurulu’na Orhan Gencebay’ın atanmasına da pek şaşıran olmadı. Sadece sosyal medyada belirli bir kesim tarafından fazlasıyla eleştirildi ve ilk kez de eleştirilmiyor.
Orhan Gencebay, son yıllarda ülkenin içinde bulunduğu siyasi iklimde iktidara yakın durarak simgesel anlamda arabulucu olmayı kabul etmiş bir figür. Amacın sanat ve kültürden öte, halkı bazı konularda ‘Orhan baba’ şemsiyesi altında toplamak olduğu besbelli. ‘Akil insan’ gerektiğinde veya yeni AKM projesini tanıtacağınız zaman ilk soruyu soracağınız bir Orhan Gencebay’ın orada olması gerçekten önemli.‘Orhan baba’nın bir olay karşısında toplum adına ikna olması gerekiyor. Mesela bunu İsmail Türüt’le yapamazsınız.
Orhan Gencebay, 1970’lerden bu yana imza attığı sayısız iyi şarkısıyla Türkiye arabesk müzik kültürünün en kıdemli isimlerinden biri. Gencebay, iktidarı hoş edecek şarkılar yaparak değil de çağırıldığı yerde, fikirde durarak iktidar ile halk arasında bir orta yol kuruyor.

Fotoğraf: Reuters
Trump hayranlığıyla ABD’de diğer önemli rapçiler tarafından topa tutulan (Kim Kardashian’ın eşi) Kanye West’e bakarsak Orhan Gencebay da münasebetlerini sürekli artırarak Türkiye’nin Kanye West’i olma yolunda ilerliyor. Tabii Türkiye’deki en büyük fark Orhan Gencebay’a kendisi kadar itibarlı isimlerin Kanye West’e verilen tepkiyi ver(e)memesi.
Kaderin bir oyunu mu bu?

Fotoğraf: DHA
Orhan Gencebay, 2011 yılında hazırladığım ‘Ünkapanı’ belgeseli için söyleşi yaptığım isimlerden biriydi. Unkapanı Plakçılar Çarşısı’nın geçmişi, plak-kaset dönemi, telif hakları, korsan gibi konularda aydınlatıcı görüşler vermiş, çekim boyunca bize son derece kibar yaklaşmıştı. Genelde de insanlara karşı tutumunun böyle olduğu söylenir. Telli çalgılar konusunda araştırmalar yapan, arabesk ve müzik tarihine ilgisi olan Orhan Gencebay’ın bunca birikimine rağmen henüz hiç konser vermemiş olmasını da bir teraziye koyarsak arka planda büyük bir çekingenlik yatıyor olmalı. Pek tabii ki gündelik hayatta iyi biri olması veya sahneye çıkamayacak kadar kırılgan bir yapıya sahip olması Orhan Gencebay’ın iktidar yanında olmasını, hiçbir konuya derinlikli bir eleştiri getirememesini haklı çıkarmıyor.
Orhan Gencebay, ‘Batsın Bu Dünya’, ‘Kula kulluk edene yazıklar olsun’, ‘Bana kaderimin bir oyunu mu bu?’, ‘Bir Teselli Ver’ gibi şarkıları ve şarkı sözleriyle duyguları kızgın şişe geçirdiği dönemlerde siyasi anlamda hiçbir yerde durmadığını söylüyor. 70’lerde Gencebay solcu bilinirmiş; Ferdi Tayfur’u da sağcı sanarlarmış. Bunun üzerine Orhan Gencebay da “İkimiz de haksızlığa, adaletsizliğe vicdanımızla isyan ediyorduk. Niye böye sınıflandırıldık, hala bilmiyorum” demiş.
Toplum üzerinde beyefendi, kırılgan, hassas, ciddi, babacan bir algı bırakan Orhan Gencebay’a sorsanız şu anda iktidara yakın değildir. Böyle bir yakınlığı gösteriyor diye sanırım kimse Nihat Doğan’a kırılmaz da insanlar Orhan Gencebay’a bir süredir kırılır, fazlaca eleştirir oldu. Çünkü o belki söylediği gibi hiçbir zaman bütünüyle politik bir karakter olmadı fakat halkın duygularını anlamış, bu duyguları yıllarca şarkılarıyla dile getirmiş bir müzisyen olarak ozan konumunu belli bir kesim için maalesef koruyamadı.
Sadece deodorant yetmez
“Sadece duş yetmez, deodorant da kullanmalısınız” diye belediye otobüsüne elinde deodorantla binerek adeta kamu spotu gibi bir televizyon reklamında rol alan Orhan Gencebay, dileyelim yeni görevinde çıkabilecek tüm kötü kokulara da engel olacak formüller üretebilsin.