• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11'i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • SPOR
  • VPN HABER

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Türkiye, yeniden ABD'nin 'din özgürlüğünde özel endişe uyandıran ülke' listesinde

22/06/2019 22:59

ABD Dışişleri Bakanlığı’na sunulmak üzere bir komisyon tarafından hazırlanan ‘2019 Uluslararası Dini Özgürlükler Yıllık Raporu’nda ‘2018’de, Türkiye’deki dini özgürlüklerin durumunun derin endişeler yaratmaya devam ettiği’ ve ‘önümüzdeki yıllarda koşulların daha da kötüleşmesine yol açacağına dair ciddi kaygılar doğurduğu’ ifadelerine yer verildi. Türkiye Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy ise raporun ‘15 Temmuz darbe girişimini desteklediğini’ öne sürerek tepki gösterdi.

USCIRF Başkanı Dr. Katrina Lantos Swett. Fotoğraflar: uscirf.gov

‘ABD dışındaki din veya inanç özgürlüğüne ilişkin evrensel hakları denetleyen bağımsız, çift partili bir ABD federal hükümet komisyonu’ olduğunu ifade eden ABD Uluslararası Din Özgürlüğü Komisyonu (USCIRF) tarafından hazırlanan ‘2019 Uluslararası Dini Özgürlükler Yıllık Raporu’, her yıl bir önceki yıla ilişkin gözlemlerle yayınlanıyor.


Raporda bu yıl, Türkiye’nin yanısıra Afganistan, Azerbaycan, Bahreyn, Burma, Orta Afrika Cumhuriyeti, Çin, Küba, Mısır, Eritre, Hindistan, Endonezya, İran, Irak, Kazakistan, Laos, Malezya, Nijerya, Kuzey Kore, Pakistan, Rusya, Suudi Arabistan, Sudan, Suriye, Tacikistan, Türkmenistan, Özbekistan ve Vietnam hakkındaki değerlendirmeler yer alıyor. Söz konusu raporların İngilizce ve yerel dillerdeki çevirilerine, https://www.uscirf.gov/reports-briefs/annual-report-chapters-and-summaries adresinden erişilebiliyor.

Raporun girişinde, ABD’de 1998 Uluslararası Dini Özgürlükler Yasası (IRFA) çerçevesinde kurulan USCIRF’nin, ABD dışındaki din veya inanç özgürlüğü ihlallerini uluslararası standartlara göre gözlemlediğini ve bu gözlemler sonucunda ABD başkanı, ABD dışişleri bakanı ve ABD Kongre’sine politika önerilerinde bulunduğu belirtiliyor. USCIRF, ‘ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan ayrı faaliyet gösteren bağımsız bir kuruluş’ olduğunu da vurguluyor. Kuruluşun 2019 Yıllık Raporu, 2018’in ocak ile aralık ayları arasındaki dönemi kapsamakla birlikte, bu zaman diliminden önce veya sonra meydana gelen önemli olaylara da yer veriyor.

Raporda, Türkiye’deki dini özgürlüklerin durumu hakkında şöyle deniyor: “Din veya inanç özgürlüğü konusundaki birçok ciddi kısıtlama, ülkedeki azınlık dini grupların hayatiyet ve var olma mücadelesini tehdit etmeyi sürdürmüş ve ayrıca devlet kurumları ve hükümet taraftarı medyanın karalama kampanyaları, azınlıktaki bu gruplar arasında artan bir korku ortamının gelişmesine katkı sağlamıştır. Türkiye Hükümeti, dini grupların içişlerine karışmaya devam etmiş, Ermeni Apostolik Kilisesi için yapılan patrik seçimlerini onaylamamış ve Rum Ortodoks metropolitlerinin, Kutsal Sinod’a katılmak için Türk vatandaşı olmalarını şart koşmayı sürdürmüştür. ABD’de yaşayan Fethullah Gülen’in destekçileri, Temmuz 2016’da meydana gelen başarısız darbe teşebbüsüne iştirak ettikleri veya terör faaliyetlerinde bulundukları gerekçesiyle kamu görevlerinden ihraç edilmeye, gözaltına alınmaya ve tutuklanmaya devam etmiştir. Türkiye Hükümeti, Gülen bağlılarını, fark gözetmeksizin, terör örgütünün birer parçası olarak tanımlamıştır. Hükümet yetkilileri ayrıca, sosyal medya platformlarında yapılan kamuoyu açıklamaları ve yorumları altında antisemitik faaliyetlerde bulunmaya devam ederken, hükümet yanlısı gazeteler ve medya organları gerek Hristiyanlara gerekse Yahudilere yönelik nefret söylemini artırmışlardır. Devlet, Sünni İslam’ın tatbikini gözetmekle görevli devlet kurumu için yüzde 36’lık bir bütçe artışı teklif ederken, hükümetin müstakil bir dinden ziyade bir kültür olarak gördüğü Aleviler de dahil olmak üzere diğer dini gruplara eşit oranda finansman sağlanmamaktadır. Bununla birlikte, Türkiye’nin sekülarizm ile ilgili katı yorumundan dolayı, Sünni Müslümanlar da dahil hiçbir dini topluluk tam yasal statü kazanamamaktadır. Dini özgürlüklere ilişkin uzun zamandır devam eden diğer kaygılar arasında, istimlak edilen dini mülklerin iadesi ve ilk ve ortaokul öğrencilerine devlet himayesi altında verilen din eğitimi de yer almaktadır. Son olarak, iki yıldan fazla süren ve Hristiyanlara yönelik nefret söyleminde artışa neden olan Protestan Pastör Andrew Brunson’ın alıkonulması ve yargılanması süreci Ekim 2018’de mahkumiyet kararı ile sonuçlanmış, fakat Brunson, ABD Hükümeti’nin baskıları sonucu serbest bırakılmıştır. Bir USCIRF heyeti, Pastör Brunson’ın, 2018’in Mayıs, Temmuz ve Ekim aylarında Aliağa, Türkiye’deki duruşmalarına katılmıştır. USCIRF, bu koşullara dayanarak, Uluslararası Dini Özgürlükler Yasası (IRFA) kapsamında, ‘özel endişe uyandıran ülke’ (country of particular concern -CPC) olarak ‘sistematik, sürekli, dikkat çekici’ tanım standardının unsurlarından en az birini karşılayan din özgürlüğü ihlallerine iştirak etmesinden veya tolerans göstermesinden dolayı, 2019 yılında Türkiye’yi yeniden Tier 2 (İkinci Kademe) statüsüne almış bulunmaktadır. Bununla birlikte USCIRF, gelişmelerin kötüye gidip gitmediğini ve önümüzdeki yıl boyunca ülkenin statüsünde bir değişiklik gerektirip gerektirmediğini belirlemek için dini özgürlük koşullarını izlemeye devam edecektir.”

USCIRF heyeti, 2014’de Türkiye’deki ziyaretleri sırasında dini azınlık temsilcileri ve zamanın Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez ile görüşmüştü.

Raporda, Türkiye’nin dini özgürlükleri ihlal etmeye devam etmesi durumunda ABD hükümetine şu önerilerde bulunuluyor:

“• Türkiye Hükümeti’ni, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) din veya inanç özgürlüğü ile ilgili kararlarına – ulusal kimlik kartlarının mikroçiplerindeki din hanesinin kaldırılması ve Alevi cemevlerinin yasal ibadethane ve Alevi dedelerinin dini liderler olarak tanınması da dahil – tamamen uymaya teşvik etmek;
• Türkiye Hükümeti’ne, Sünni Müslüman dışındaki inanç topluluklarının ibadethane inşaatı, bakımı ve onarımını desteklemeye yönelik hükümet fonlarına başvurmalarına imkan tanıyacak tedbirleri düzenlemesi için baskı yapmak;
• Türkiye Hükümeti’ne, eğitim müfredatının Türkiye’nin tüm dini gruplarını kapsayacak şekilde olmasını sağlaması, ve öğrencilerin, AİHM’nin öngördüğü şekilde, dini ve felsefi görüş veya inançlarını açığa vurmadan din derslerinden muaf tutulmasına izin vermesi konusunda baskı yapmak;
• Türkiye Hükümeti’ne, Heybeliada Ruhban Okulu’nun yeniden açılacağına dair verilmiş olan taahhütleri yerine getirmesi ve Ermeni Apostolik Kilisesi’nin patrik seçimlerini devlet müdahalesi olmadan yapmasına izin vermesi hususunda baskı yapmak; ve
• Türkiye Hükümeti’ne, Türkiye’deki dini gruplar hakkında antisemitik veya itibar kırıcı ifadeler kullanan kamu görevlilerinin açıkça kınanması yönünde baskı yapmak.”

Dışişleri: 15 Temmuz darbe girişimini destekleyici

USCIRF raporuna tepki gösteren Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Hami Aksoy ise rapor hakkında şunları söyledi: “ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan ‘2018 Uluslararası Dini Özgürlükler Raporu’nda FETÖ terör örgütü elebaşından ‘Müslüman vaiz ve siyasi figür’ olarak bahsedilmesi, bu raporun en başından hangi odakların etkisiyle ve hangi art niyetlerle kaleme alındığının açık göstergesidir.”

Aksoy, raporun dün yayımladığını hatırlatarak yaptığı açıklamada, şu ifadelere yer verdi: “251 vatandaşımızı katleden terör örgütü başının bu şekilde tanımlanması, 15 Temmuz hain darbe girişimini görmezden gelmek ya da bu girişime destek vermek anlamına gelmektedir. Dünyada demokrasinin savunucusu iddiasıyla ortaya çıkanların müttefik bir ülkede demokrasiye darbe girişiminde bulunanları adeta masum din adamı olarak nitelemeleri ikiyüzlü ve ibret verici bir yaklaşımdır.”

‘Brunson, terörizmle bağlantısı nedeniyle mahkum oldu’

Aksoy, raporda geçen ‘Rahip Brunson’ ile ilgili ifadeler hakkında da şunları söyledi: “Rahip Brunson dini inancı nedeniyle değil, terörizmle bağlantısı nedeniyle mahkum olmuştur. Yaptırım ve tehditle değil, yargı kararıyla cezasını çektikten sonra tahliye edilmiş ve ülkesine dönmüştür. Buna rağmen, Brunson davasının raporda geniş yer tutarak bir din hürriyeti ihlali gibi gösterilmeye devam edilmesi, ABD yönetiminin konuyu istismar etmeyi sürdürme ve ülkemizi haksız yere eleştirme çabasından başka bir şey değildir. ABD Dışişleri Bakanlığı’nın, aynı raporun İsrail’e yönelik bölümünde İsrail’in İslam’ın en kutsal mekanlarından olan Harem-i Şerif’e yönelik mütecaviz tutumuna tek bir eleştiri getirmezken, geçen yıl İsrail’in Gazze’de onlarca sivili öldürmesi üzerine ülkemizde gösterilen tepkiyi ‘Yahudi karşıtı söylem’ olarak raporuna yansıtmaktan kaçınmaması ise raporun ciddiyetsizliğini gözler önüne sermektedir.”

Rapordaki ‘Gülen’ ifadelerinde ne deniyor?

USCIRF raporunda, Türkiye’de 2018’deki ‘dini özgürlük koşulları’ sıralanırken, ‘Sünni Müslümanlar’ başlığı altında ‘Fetullah Gülen’ ile ilgili şu ifadeler bulunuyor: “ABD’de yaşayan Gülen’in destekçileri, giderek artan bir şekilde hükümetin ağır baskısına maruz kalmaktadırlar. 2016 yılındaki darbe teşebbüsünden bu yana geçen iki yıl içinde Türkiye Hükümeti, Gülen’e bağlı kişileri tasfiye etmeye başlamış ve on binlerce kişi görevden uzaklaştırılmış, gözaltına alınmış ve tutuklanmıştır. Hükümet, Gülen ve destekçilerinin, hükümeti devirme planının arkasında olduklarını iddia etmeyi sürdürmüş, ancak küçük bir azınlık darbe teşebbüsünde yer almakla suçlanmıştır. Hükümet, Gülen’i ve destekçilerini Mayıs 2016’da terör örgütü ilan etmiştir ve bunları Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) olarak adlandırmaktadır.”

Kategori:Aktüel

SON HABERLER

Trump: Türkiye'deki toplantının faydalı olacağını düşünürsem oraya uçabilirim

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya ve Ukrayna’nın İstanbul’da planlanan toplantısı için “Türkiye’de perşembe yapılacak toplantıyı hafife almayın, Cumhurbaşkanı (Tayyip) Erdoğan harika bir ev sahibi olacak” dedi.

Mülteci statüsü verilen 'Musk'ın hemşehrileri' ABD'ye ulaştı

Mülteci statüsü verilen ilk beyaz Güney Afrikalı grup ABD’ye ulaştı.

Boykot sitesi yine erişime engellendi

CHP’nin boykot sitesi üçüncü kez erişime engellendi.

Çekmeköy'de inşaat alanında göçük: Bir işçi öldü

İstanbul’un ilçesi Çekmeköy’de bir inşaat alanında göçük altında kalan bir işçi hayatını kaybetti.

Bu da İYİ Parti'nin yorumu: Süreç kalkışmaya dönüştü, iktidar kaçamaz

İYİ Parti lideri Müsavat Dervişoğlu, PKK’nın silah bırakma ve fesih kararı üzerinden iktidar ve ortağı MHP’ye yüklendi: “Bir terör örgütü Lozan’a karşı zafer ilan ediyorsa Türk devletini ve bu süreci yönetenler kalkışmanın failleri olmaktan kaçamazlar.”

İzmir'de LGBTİ 'Onur Yürüyüşü'ne saldırı: 16 gözaltı
İstanbul Havalimanı için 2,5 milyon değil, 13 milyon ağaç kesilmiş!

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 750 gündür hapiste

YAZARLAR

Editör eksikliği fazlalık yaratır

Mustafa Dağıstanlı

Anne dediğin başlangıçtır

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Dilsiz bir ülkenin çığlığı

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Sırrı Süreyya Önder'in 'Cumhuriyet' eleştirisi üzerine…

Murat Sevinç

Silmek isteseler de silemezler

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Füruzan'ın röportajlarındaki dil dikenleri

Mustafa Dağıstanlı

Sırrı bey…

Murat Sevinç

GÜNÜN 11’İ

Alaattin Aktaş: 'Şak diye 10 milyar döviz satma' önerisi acaba 'şak' kısmı aynı kalmak kaydıyla faiz artışında uygulansaydı…

Murat Muratoğlu: 'Dış mihrak', 'üst akıl', 'iç hain' derken şimdi de repertuara 'malum çevreler' eklendi

Abdullah Tolu: Büyük şirketler futbol kulüplerinin statlarında loca kiralayarak, müşterileri ve personelini ağırlıyor

Yusuf Dinç: Politika faizini, enflasyonu bahane edip kura göre ayarlamaktan vazgeçilmeli…

Engin Solakoğlu: ABD'nin Ortadoğu'da yeniden çizmeye kalkıştığı harita bakımından Türkiye'nin önemi eşsiz

Erdal Sağlam: Bu iktidarın enflasyonu tek haneye indiremeyeceği çok açık

Ünal Özüak: Malaga ligin en iyi takımı olabilir ama Galatasaray daha motive olmalıydı

Abbas Güçlü: Çin, başta ABD olmak üzere diğerlerine hiç benzemiyor!

Nuray Babacan: Temkinli duran AKP'li siyasetçiler var

Murat Belge: İki çocuğunu öldürmüş 'vatanperver'le aynı safta yer almak 'bütün' AKP sempatizanlarını mutlu eder mi?

Faruk Bildirici: Haberi düzeltmesi, istismarın ayrıntılarının pornografik bir dille anlatıldığı satırları silmesi gerekirdi

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN'E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 10 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi

×