Brezilya donanmasına ait, asbestli NAe Sao Paulo isimli uçak gemisinin, söküm işlemi için Türkiye’ye getirilmesine bir itiraz da Türk Toraks Derneği’nden (TTD) geldi: “Asbest liflerinin solunumu dahi hastalıklara neden oluyor.”
Brezilya Donanması’nın emekliye sevk ettiği geminin söküm için İzmir Aliağa’ya gelmesine Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın mayısta onay verdiğinin ortaya çıkmasıyla asbest tartışmaları başladı.
Muhalefet ve çevre örgütleri, gemi asbest barındırdığı gerekçesiyle işleme karşı çıkarken, iktidarsa tüm gerekliliklerin yakından takip edileceğini söylüyor. Öte yandan güney yarımkürenin en büyük savaş gemisi unvanına sahip geminin müze yapılmak istendiği ama izin verilmediği belirtildi.
Asbestin pek çok kanser türüne yol açtığını belirten TTD, batı ülkelerinde gemilerin sağlık gerekçeleriyle sökülmeyip, ekonomik gücü zayıf ülkelere yollandıklarını hatırlattı.
Asbest (amyant), dayanıklılık, esneklik, yalıtkan özellikleri nedeniyle sanayi devriminden sonra yaygın olarak kullanılan lifli yapıda bir mineral. Gemi, otomobil, inşaat sanayiinde bir dönem vazgeçilmezdi. Ancak sağlığa zararları anlaşıldıktan sonra birçok ülkede asbest kullanımı yasaklandı.
En çok akciğeri bozuyor
Türk Toraks Derneği Mesleksel Akciğer Hastalıkları Çalışma Grubu sekreteri Dr. Abdulsamet Sandal, havaya saçılan asbest liflerinin solunmasının dahi hastalıklara neden olduğunu söyledi.
Havaya saçılan liflerin solunmasıyla, maruziyet yoğunluğuna, süresine, yapısına ve bireysel faktörlere bağlı olarak çeşitli hastalıkların ortaya çıkabileceğini söyleyen Sandal, “Bu hastalıklar arasında akciğer zarı, akciğerler, kalp zarı, karın zarı, gırtlak, yumurtalıklar gibi pek çok organda gelişen kanserler, akciğerler ile akciğer zarının bazı kanser dışı hastalıkları bulunuyor” dedi.
Türkiye’de kullanımı 22 yıldır yasak
Asbest kullanımının Türkiye’de 2010’da yasaklandı. Ancak bu yasak, dışarıdan gemilerin söküm için ülkeye girişini engellemiyor. Özellikle gelişmiş ülkeler çöplükleri gibi, bu zehir gemilerini de ülkeye yolluyorlar. Türkiye’nin de resmi kurumları gerekli izinleri vermekte sakınca görmüyor.
Nitekim adının içinde ‘çevre’ sözcüğü olan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı 30 Mayıs 2022’de geminin İzmir Aliağa’da sökümü için Sök Denizcilik firmasına izin verdi. Geminin 600 ton asbest barındırdığı iddia ediliyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ise geminin 9 ton asbest barındırdığını belirterek, kararın uluslararası kurallara göre alındığını iddia etmişti.
Kullanımı yasak, sökümü serbest
Asbeste maruz kalmanın sağlık etkileri nedeniyle pek çok ülkede asbest kullanımı yasaklanırken Türkiye’de kademeli bir geçiş yaşandığını hatırlattı.
Sandal, şöyle devam etti: “Ülkemizde ise, kademeli bir geçiş uygulanmıştır. 29 Ağustos 2010’da 27687 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve 31 Aralık 2010’da yürürlüğe giren ‘Bazı Tehlikeli Maddelerin, Müstahzarların ve Eşyaların Üretimine, Piyasaya Arzına ve Kullanımına İlişkin Kısıtlamalar Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’le de tamamen yasaklanmıştı. Ancak geçmişte kullanılan asbestli malzemelerin söküm, yıkım, tamirat, bakım, geri dönüşüm işlemleri esnasında asbest liflerinin havaya saçıldığı ve bu şekilde asbest maruziyetinin hâlen gerçekleşebildiğini biliyoruz.”
‘Hem mesleksel hem de çevresel etki‘
Türk Toraks Derneği Birinci Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Bayram geçmişte kullanılan asbestli malzemelerin söküm, bakım, onarım işleriyle mesleksel ve çevresel asbest maruziyetinin sürdüğünü söyledi.
Gemilerde yalıtım gerektiren her alanda asbest kullanıldığını söyleyen Bayram, şöyle uyardı: “Gemilerin geri dönüştürülmesi ve tersanelerdeki bakım ve onarım işleri sırasında açığa çıkabilecek asbest, çalışanlarda mesleksel maruziyete yol açıyor. Günümüzde endüstrileşmiş batı ülkelerinde gemi söküm sektörü sağlık gerekçeleriyle kaldırıldı. Eski gemilerin sökümü ise ağırlıklı olarak ekonomik gücü zayıf ülkelere kaydı. Ülkemizde asbestin kullanımı yasaklanmış olsa da gemilerin bakım/onarım işleri sırasında ortaya çıkan liflerin solunmasıyla hem mesleksel hem de çevresel asbest maruziyeti devam ediyor.”
‘Söküm faaliyetleri denetlensin‘
Prof. Dr. Bayram dernek adına iş sağlığı ve toplum güvenliği açısından yetkililere seslendi. Yine Aliağa’da sökümü devam eden ‘Gökhan Han’ isimli gemiden, çeşitli sivil toplum örgütlerinin çalışmalarıyla alınan numunelerde asbest liflerinin tespit edildiğini belirten Bayram, işlemlerin mevzuata uygun olmadığını ortaya koyduğunu söyledi.
Bayram, şunları dedi: “Dernek olarak geçmişte de örnekleri yaşanmış bu durumu son derece kaygı verici buluyoruz. Ülke olarak tarafı olduğumuz uluslararası sözleşmeler, ülkemizde yürürlükte olan kanun ve ilgili diğer mevzuat hükümleriyle bilimsel literatürün gerektirdiği şekilde yetkili mercileri, ilgili bölgedeki gemi söküm işletmelerinde yürütülen faaliyetleri, iş sağlığı ve güvenliğiyle toplum sağlığı açısından denetime tabi tutmaya çağırıyoruz.”