Türk Tabipleri Birliği, Adana, Bursa, Elazığ, Yozgat ve İstanbul Başakşehir şehir hastanelerinde tıbbi hizmetler dışındaki işletmenin Rönesans’tan Danimarkalı ISS firmasına geçişinin yaklaşan ihale dönemine denk gelmesine dikkat çekerek, “Yurttaşın vergileri ile yapılan şehir hastanelerinin yabancı şirketlere peşkeş çekilmesinden bir an önce vazgeçilmeli” çağrısını yaptı.
Rekabet Kurumu, Adana, Bursa, Elazığ, Yozgat ve İstanbul Başakşehir şehir hastanelerinin işletmesini elinde bulunduran Rönesans İşletme Hizmetleri Danışmanlığı A.Ş. nezdindeki hisselerin, ISS Tesis Yönetim Hizmetleri A.Ş.’ye devredilmesine izin verdiğini duyurmuştu. Rönesans Holding ise bu işlemin şehir hastanelerinin satıldığı anlamına gelmediğini, yalnızca ‘soft hizmetler’de işbirliğine gidildiğini, Sağlık Bakanlığı nezdinde ana muhatabın kendileri olmaya devam ettiğini bildirmişti.
Yap-işlet-devret modelli şehir hastanesi projelerinde işletici firmalara hasta sayısı gibi çeşitli garantiler veriliyor. Garantiler tutturulamazsa devlet aradaki farkı işletici firmaya ödüyor. Ödemelerse çoğunlukla döviz bazında yapılıyor. Şehir hastanelerinin maliyeti, firmalarla imzalanan sözleşmelerin maddeleri gibi bilgiler ‘ticari sır’ sayıldığı için açıklanmıyor.
Uzmanlar, işletici firmaya böylesi garantilerin verildiği bir ortamda, Rönesans’ın oldukça karlı görülen bu işi neden devretme ihtiyacı duyduğuna anlam verememişti.
‘Asıl para işletmede’
TTB Şehir Hastaneleri İzleme Grubu’nun açıklamasında, “Şehir hastanelerinin bina sahipleri şimdilik aynıdır. Bina henüz satılığa çıkmamıştır” dendi, ancak kamu özel ortaklığını hükümetlere pazarlayan danışmanlık şirketlerinin dahi ‘asıl paranın hizmetlerde ve ticari alanların işletilmesinde’ olduğunu anlattığı vurgulandı.
Bakanlık hangi gerekçeyle onay verdi?
Açıklamada, şehir hastanelerinin ihalelerinin 2011’de yapılmaya başlandığı, sözleşmelerin büyük bölümünün de 2014’teki mevzuat değişiklikleri sonrası yenilendiği aktarıldı.
TTB, açıklamasında şunları kaydetti: “İhale tarihinde kurulu olmayan, geriye dönük mesleki teknik yeterlik ölçütlerini de sağlayamadığı açık olan Rönesans İşletme Hizmetleri Danışmanlığı AŞ’nin hangi tarihte sözleşmelere taraf olduğu açıklanmamıştır. Kaldı ki özel amaçlı şirketin zorunlu faaliyetlerinden olan ‘işletme ve hizmetin yönetilmesi ve sunumu’ ana sözleşme değişikliği olmaksızın başka bir şirketin faaliyeti olamayacağından, şirketin sözleşmesindeki değişikliğe Sağlık Bakanlığı ne zaman ve hangi gerekçeyle onay vermiştir, bu da açıklanmamıştır.”
‘İstenen tekelleşme’
Yabancı bir şirketin şehir hastanelerini işletecek olmasının ileride neye yol açacağının henüz bilinmediğini, ancak yapılmak istenenin hizmetler alanında tekelleşme olduğu belirtildi.
Kamu hizmetlerinde işletmeciliğin büyük hasar yarattığın savunulan açıklamada, şunlar kaydedildi: “Bunların başında asıl işi yapanların sayısında kimi durumlarda azalma olmasına karşın sağlık tesisindeki varlıklarının hiçbir karşılığı olmayan denetim birimlerinin artışı da gelmektedir. Bu birimlerde çalışan denetçiler topluluğu gerçek hizmeti sunanların üzerinden gelir elde ederken günlük faaliyetlerinin mobbing ihtisasından geçtiği de bilinmektedir. Şehir hastanelerindeki sağlık çalışanlarının yaşadığı tükenmişlik, mutsuzluk, kaygı bu çarpık yapının eseridir.”
‘İhale dönemi yaklaşırken’
Beş hastanenin işletme devrinde yaklaşan ihale sürecine dikkat çekilen açıklamada şu ifadeler kullanıldı: “Şehir hastanelerinde miktara bağlı ödeme garantili tıbbi hizmetler dışındaki hizmetler için yeniden ihale dönemi yaklaşırken yaşanan bu el değişikliğinin ve önceki dönemde yapıldığı ortaya çıkan usulsüzlüklerin yetkili birimler tarafından araştırılması, Sağlık Bakanlığı’nın bu süreçteki rolü aydınlatmak zorundadır.
Sağlık Bakanlığı bugüne kadar üç sözleşmeyi tazminatsız ve tahkimsiz feshetmiştir. Kimi hastanelerde hizmetleri kamuya almıştır. Şehir hastanelerinin sözleşmelerinin de tazminatsız olarak derhal feshedilmesi mümkündür. Halktan bilgi saklama ayıbından kurtulmak ve şehir hastanelerini sağlık hizmetinin niteliğe ve doğasına uygun hale getirmek en akılcı yoldur.”