• ROTA
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11’i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • VPN HABER
  • ENGLISH

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SANAT
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Tartıştığımız nas mı, ekonomi politikası mı, siyaset mi?

20/12/2021 19:21


İHSAN DAĞI

@ihsandagi

Bu kötü Anayasaya göre bile yönetilmediğimizi biliyorduk da ‘nas’lara, yani ‘Allah’ın yasaları’na göre yönetildiğimizden haberimiz yoktu. Ekonomik krizin kendi yapımları değil ‘Allah’ın eseri’ olduğunu ispat etme telaşına düşen ‘iktidar İslamcıları’ sayesinde bunu da öğrendik.

Meğer ‘hüküm böyle’ olduğu içinmiş yaşadıklarımız. Geçim sıkıntısı, art arda gelen zamlar, her gün yeni zirve yapan dolar, işsizlik, açlık çeken derin yoksullar ‘hükm’ün eseriymiş. ‘Faiz’e ilişkin ‘nas’dan dolayı ekonomiyi türbülansta bırakmaktansa yere çakmayı tercih etmişler. Yoksullar demek ki ‘açlıkla, yoklukla sınanacaksınız’ muştusunu alanlarmış.


‘Müslümanca’ yönetince bir ülkeyi demek ki böyle oluyormuş!

Seçimlere doğru daha rasyonel ve pragmatik bir yol izleyeceği sanılan iktidar en muhkem olduğunu düşündüğü ‘din’ alanına çekilmiş görünüyor. Beklenti, kendilerinin temsil ettiklerini düşündükleri ‘din’in gölgesine sığınarak ‘selamete’ ermek; eleştiriden kaçmak, sorumluluktan sıyrılmak, halkı dinin sahiplerine itaate ikna etmek.

İktidar seçmeni dindar olabilir ama yine de onları açlıkla sınamasalar, yoklukla tehdit etmeseler iyi olur. İslamcılardır zira, ‘cennet için ölümü ve ahireti beklemeyin bu dünyada da hak ettiğiniz refaha, zenginliğe ve güce sahip olacaksınız’ diye yoksul Müslüman kitlelere seslenenler. İslamcıların bile toplumu din ile uyutmak yerine dinin üzerinden politikleşmeye davet ettikleri bir çağda ‘eski usul’ uyutma ve itaat taktikleri tutmaz.

Ama yine de deniyorlar, deneyecekler tabii. Dövizin artışını durduramayınca, durduracak mekanizmaları çoktan tüketince yüksek döviz kurundan bir ‘Türkiye ekonomi modeli’ çıkardığını iddia edecek kadar çaresiz kalmış bir iktidardan söz ediyoruz sonuçta. Elbette en iyi bildiklerini yapacaklar, yani siyasette tutunmak için dini referanslara ve dindarlara sarılacaklar.

Peki, böylesi derin bir ekonomik krizde dini yeniden iktidarın yedeğine almak her ikisini birden halkın gözünden düşürürse, ‘üzülmezler’ mi?

Laiklik boşa icat edilmiş bir ilke değil. Siyaseti ve devleti dini taassuptan koruduğu gibi dini de demagog siyasetçilerden koruyan, ‘kutsal’ı siyasete taşımak yerine kendi kutsallığında bırakıp onun saygınlığını güvence altına alan bir ilke. Nedense İslam ülkelerinde pek makbul görülmüyor. Siyasetçiler din ile siyaseti birbirine karıştırmaya pek meraklı.

Bu nedensiz de değil elbette; din adına konuşmak, dini temsil etmek muhalefetteyken güç katar siyasetçilere, iktidara geldiklerinde de sorumluluğu kendilerinden alıp, Tanrı’ya atma imkanı verir. Ama biraz da olsa demokrasi varsa ülkede, olup bitenlerden yönetenler sorumlu tutulur. ‘Allah’tan başka kimseye hesap vermem’ diyemez kimse. Egemen olan halktır, seçmendir. İktidarı verdiği gibi alır da. İktidardakiler, halkın önüne bir savunma hattı olarak dini çıkarırlarsa, ‘Hüküm bu, ben ne yapabilirim. Hükme göre yönetiyorum’ derlerse, halk o ‘hükm’ü de sorgular.

Herhalde inanan insanlar bundan kaçınmak isterler.

Siyasette konumlarını savunmak için ‘kutsal’a başvuranlar, paradoksal olarak dinin kutsallığını da ortadan kaldırırlar. Siyasette ‘araçsallaştırılan’ din, kutsallığını kaybeder, bir süre sonra siyaseten araçsallığını da. Yani her türlü tüketilir.

İslamcı gelenekten gelen siyasetçiler hala yaptıkları şeyin aslında dinsel olanı zedelediğini, sıradanlaştırdığını ve dünyevileştirdiğini anlamadılar.

Eğer dini siyasette kullanıyorsanız, onun her türlü tartışmaya açılmasına da razısınız demektir. Hem ben onun arkasına saklanayım, eleştirilmez olayım, itaat üreteyim hem de kimse kullandığım bu ‘araç’a laf etmesin olmaz.

Siyaset, müzakere, münazara ve münakaşadır sonuçta. Kutsalın değil seküler olanın, sekülerleşenin alanıdır. Bu alanda da konuşulmayan, tartışılmayan, sorgulanmayan bir ‘şey,’ yani ‘dokunulmaz’ yoktur.

İslamcıların ‘kutsal’ı siyasetlerine dayanak yapmaları, icraatlarını ‘nas’la, ‘hüküm’le açıklamaları siyasette tartışmayı ve ortak akıl aramayı kapatmak anlamına gelir. ‘Hüküm böyledir’ dedikten sonra artık tartışacak, hatta konuşacak bir şey kalmamıştır.

Ancak doğası çoğulculuk olan, farklı fikirlerin ve projelerin sürekli müzakere ve münazara edildiği siyasette tartışma kapanır mı ‘kutsal’a referans yapmakla, ‘hüküm budur,’ demekle? Hayır! ‘Kutsal’ın taşındığı siyasette artık o kutsal da ‘tartışmaya açılır’.

Sonuçta siyasette müzakere, münazara ve münakaşanın, İslamcı iddialarla kapatılması, din üzerinde yeni bir tartışmanın başlaması anlamına gelecektir. Bu, özellikle muhafazakar toplumlarda ve kimlik siyaseti bağlamında İslamcılara kısa vadede bir üstünlük sağlasa da, orta-uzun vadede dayandıkları dinselliği tartışmaya açacaklarından zeminlerini büsbütün kaybetme riski taşımaktadır. Ve geriye tek bir kutsalları kalacaktır; iktidar.

Filed Under: Agora

Tüm yazılar: İhsan Dağı

SON HABERLER

Aldığı uyuşturucu limon tozu çıkınca savcılığa şikayette bulundu

Bursa'nın Gemlik ilçesinde aldığı uyuşturucu madde limon tozu çıkan şahıs … Devamı...

ABD’de bireysel silahlanma: Her 100 kişiye 120 silah düşüyor

ABD'nin Teksas eyaletinde 19'u çocuk 21 kişinin can verdiği silahlı okul … Devamı...

MEB’den Türkiye Maarif Vakfı’na 1,8 milyar liralık kaynak

Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinden Türkiye Maarif Vakfına 1 milyar 871 … Devamı...

ABD Dışişleri, ‘Suriye’ye operasyon’ konusunda Türkiye’yle temasa geçmiş

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın … Devamı...

Fransa’da ‘çabuk ol köle’ mesajına 1000 avro ceza

Fransa’da mahkeme, çevrimiçi yemek sipariş şirketi kuryesine “Çabuk ol … Devamı...

Adana’da bir öğrenci cep telefonuyla konuşurken uçurumdan düştü

Adana'da cep telefonuyla konuştuğu sırada 50 metrelik uçurumdan düşen … Devamı...

TURKEN Vakfı’ndan Kılıçdaroğlu’na yanıt: Faaliyetlerimiz şeffaf şekilde paylaşılıyor

TURKEN Vakfı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun iddialarına yedi … Devamı...

Avrupa Konferans Ligi’nde kupa Roma’nın: Mourinho tarih yazdı

Avrupa Konferans Ligi finalinde Feyenoord'u 1-0 yenen İtalyan ekibi Roma … Devamı...

Melek Mosso’nun konserini ‘Milli Gençlik’ mi iptal ettirdi?

Isparta'daki Uluslararası Gül Festivali'nde sahne alması planlanan şarkıcı … Devamı...

NASA’nın Salda paylaşımı sonrası ziyaretçi artınca kirlilik de çoğalmış!

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Tabiat Varlıkları Koruma … Devamı...

Gemi, limon, simit ve haysiyet üzerine…
Doksanlara zaman tüneli

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 1668 gündür hapiste

YAZARLAR

Ukrayna’dan Suriye’ye uzanan faylar

Bahadır Kaynak

Benim mezhepçi tanışlarım, aslında yok muydu?

Murat Sevinç

‘Hikaye’ olma hikayeler yaşa

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Yazarlar yazılarından sessizce çekilmesini bilmeli!

Mustafa Dağıstanlı

Kılıçdaroğlu aday olursa…

Levent Gültekin

Şöyle doya doya küfür de mi etmeyelim: Erşan Kuneri’nin düşündürdükleri

Arzu Uzunali

İsveç Köftesi, Kürt Böreği

Bahadır Kaynak

GÜNÜN 11’İ

Atılım Murat: Türkiye’nin ‘çok zorlanacak ülkeler’ listesinde yer alması üzücü

Dilek Güngör: Türkiye pandemi sonrası yakaladığı avantajı da kaybedecek

Kaan Sezyum: ‘2023’te kendi ejderhamızı yetiştireceğiz’ dense bile daha anlamlı

Tuncay Mollaveisoğlu: Erdoğan, kendisini Abdülhamit’in yansıması gibi görüyor

Esfender Korkmaz: Hükümet bilerek veya bilmeyerek istikrar önlemi almıyor

Alaattin Aktaş: Seçimin ne zaman yapılacağının ipucunu verecek tarih

Murat Muratoğlu: Uzaya giden astronotlar için şehir hastanesi de ihtimal dahilinde

Yılmaz Özdil: Valilik, otomatik silahlarla atış talimi yapanları kontrol ediyor mu?

Abdurrahman Yıldırım: İç içe geçmiş negatif döngüler süreci

İbrahim Kahveci: Merkez dövizleri satmadıysa 20 milyar dolar nerede?

Barış Yarkadaş: İktidar, muhalefetin zaafını yakaladı ve sonuna kadar kullanıyor

Erzurum’da bulunan yavru kurtlar biberonla besleniyor

Salep soğanı toplayanlara 218 bin lira ceza

‘100 çocuklu doktorun kızları’: İki kadından Netflix’e ‘bizi ifşa ettin’ davası

Yavru karaca korumaya alındı

Bruce Willis basket attı: Hastalığı sebebiyle oyunculuğu bırakmıştı

Uzay’a gitmek için şimdiye dek 225 kişi başvurmuş

Futbolda Türk takımlarının Avrupa’daki yol haritası

Yaşlılar para ve bakım karşılığında ötenaziyi kabul eder mi: Japon yönetmen Cannes’da sordu

Ağzını açamıyordu: Dalgıçlar 12 metrelik balinayı ağlardan kurtardı

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SANAT
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
  • AGORA
  • DİKEN’E TAKILANLAR
  • BİRİNCİ SAYFALAR
  • GÜNÜN 11’i
  • AKŞAM POSTASI
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 5 YAŞINDA
  • KÜNYE
  • İLETİŞİM
  • E-mail
  • Facebook
  • Google+
  • Pinterest
  • RSS
  • Twitter
  • Vimeo
  • YouTube

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi