Piyasanın bu tereddütleri devam ederken Cumhurbaşkanı bir açıklama yaptı: Hem Şimşek’e destek veriyor, hem “faiz sebeptir” görüşünün değişmediğini söylüyordu:
“’Cumhurbaşkanı faiz politikalarında ciddi bir değişime mi gidiyor’ gibi bir yanılgının içine düşülmesin. Ben burada aynıyım. Ama Hazine ve Maliye Bakanımızın şu andaki düşüncesi noktasında, biz tabii kendisine burada atacağı adımları süratle, rahatlıkla Merkez Bankası’yla beraber atmasını kabullendik, ‘hayırlı olsun’ dedik.”
Cumhurbaşkanı’nın bu sözleri; siyaset öncelikli düşünce ile “rasyonel zeminde” iktisadi düşünce arasındaki farkı çok güzel anlatıyor. Şimşek bir miktar sermaye getirir de kısmi bir rahatlama olursa “faiz görüşümün değişmediğini söylemiştim” diyerek tekrar son on yıldaki “faiz sebeptir” koridoruna yönelir mi, yönelmez mi? İşte piyasalardaki tereddütlerin bir sebebi de bu.
Modern devlette Merkez Bankalarının bağımsız olmasının sebebi tam da budur: İktidarlar oy kazanmak için Merkez Bankası kaynaklarını tüketip ekonomiyi krize sürüklemesin! Bunu sağlayacak olan Merkez Bankası’nın bağımsız olmasıdır.