Güçlü ve özerk üniversitelerin, araştırma şirketlerinin bulunması ülkede bilim zihniyetini güçlendirir, bu da politikaların “rasyonel zeminde” olmasını ve kurumlarda liyakat kıstaslarının güçlü olmasını sağlar. Bizde ise hamaset ve ‘bizden’ kıstasları güçlü. Varolan bilimsel araştırmalar da piyasaya gereğince intikal etmiyor, üniversite-sanayi ilişkileri zayıf.
ABİDE raporu açıklandığında, bu eğitimle Türkiye’nin 2023 Hedefleri’ne ulaşamayacağını yazmıştım. (5 Temmuz 2019) Yarısının bile gerisine düştük! Kalitesi gerileyen bugünkü eğitimle, “Türkiye Yüzyılı” hedefi de maalesef seçim sloganı olarak kalacak. Büyük hedefler iyidir ama rasyonel programlar, rasyonel ekipler ve rasyonel politikalar olursa… Muhalefet ise hukuk ve ekonomide iyi programlar ortaya koydu fakat böyle heyecan verecek hedefler ortaya koymadı, koyamadı.
Önümüzdeki en büyük tehlike, Türkiye’yi “orta gelir” tuzağından çıkaracak nitelikli nesiller yetiştirememektir.
Taha Akyol’un yazısı