CANAN COŞKUN
canancoskun@diken.com.tr
@canancoskun
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) çalışanlarını terör örgütleriyle ilişkilendirerek özel teftiş başlatmasına dayanak olan Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (DİAYDER) davasının ikinci duruşmasında İBB yöneticisi iki kişi tanık olarak ifade verdi.
Mahkeme, her ikisi hakkında İstanbul başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi. İBB çalışanı tutuklu gassallar Mehmet İnan ve Aydın Ayhan ise tahliye edildi.
Soylu’nun ‘özel teftişine’ dayanak oldu
DİAYDER üyesi 28 kişi, 3 Temmuz 2021’de gözaltına alınmıştı. O günlerde İstanbul 34’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde DİAYDER’in faaliyetlerine ve üyelerine yönelik bir dava zaten başlamıştı.
Hatta bu davada yargılanan kişilerden bazıları o sırada gözaltında olduğu için 8 Temmuz’daki ilk duruşma yapılamamıştı. Gözaltındaki kişilerden dokuzu 9 Temmuz’da tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İstanbul 34’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki yargılamaya konu iddianamede de DİAYDER ve üyelerinin faaliyetlerini kapsıyordu. Hazırlanan son iddianame de farklı bir suçlama dışında aynı suçlamaları konu alıyordu.
Farklı olan suçlama, iktidara yakın medyanın öne çıkardığı ‘İBB’ye DİAYDER referansıyla gassal ve imamların işe alınması, İBB tarafından Ramazan sebebiyle verilen market yardım kartlarının PKK’lı örgüt üyelerinin ailelerine dağıtılması’ iddiasıydı.
İlk iddianamede hakkında takipsizlik kararı verilen dört kişi de ikinci iddianamede şüpheli haline getirildi.
İstanbul Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu’nun hazırladığı ikinci iddianamede 23 kişinin ‘terör örgütlerine bilerek ve isteyerek yardım etme’ ve ‘terör örgütüne üye olma’ suçlamasıyla hapisleri isteniyor.
Aynı hakim
Davaya bugüne kadar HDP eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş, HDP’li eski milletvekili Sırrı Süreyya Önder, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Çağdaş Hukukçular Derneği üyesi avukatlar ve Barış İçin Akademisyenler bildirisine imza atan üç akademisyene hapis cezası veren, gazeteci Can Dündar’ın mal varlığına el koyan ve CHP Milletvekili Enis Berberoğlu hakkındaki Anayasa Mahkemesi kararını uygulamayan hâkim Akın Gürlek bakıyor.
Bu dava ayrıca Soylu’nun İBB çalışanlarını terör örgütleriyle ilişkilendirerek özel teftiş başlatmasına da dayanak olmuştu.
Davanın 18 Şubat ve 21 Şubat’ta görülen ilk duruşma oturumlarının sonunda üç tutuklu sanık tahliye edilmişti. Tahliye edilenler arasında Soylu’nun hedef gösterdiği İBB çalışanlarından hiçbiri yoktu.
İkinci duruşma
İstanbul 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmayı HDP Milletvekili Hüda Kaya ve CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da takip etti.
Tutuklu altı sanık duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı, 11 tutuksuz sanık da salonda hazır bulundu.
Duruşmada ilk olarak tutuksuz sanıkların avukatları müvekkillerinin derhal beraat etmesini ve hakkında derhal beraat ve haklarındaki ev hapsi ve yurt dışı çıkış yasağı gibi adli kontrol uygulamalarının kaldırılmasını talep etti.
İBB çalışanları sosyal yardımı anlattı
Ardından tanıkların dinlenmesine geçildi.
İlk olarak İBB’nin Kültür Varlıkları Daire Başkanlığı’na bağlı çalışan Nilüfer Taşkın’ın ifadesi alındı. Taşkın’ın DİAYDER Başkanı Ekrem Baran’la telefon görüşmesi iddianameye suçlama olarak konulduğu için tanık yapıldı. Telefon görüşmesine göre yardımın miktarı 150 liraydı.
Taşkın, Ekrem Baran’la yoksulluk yardımıyla ilgili konuştuğunu söyledi. Baran’ın yoksulluk yardımıyla ilgili bir sonuç alamadığını aktaran Taşkın, İBB’ye bunu aktardığını belirtti ve “300 küsur sosyal yardım kartı ve gıda desteği kartı verilebileceği söylenmişti. Ben de Ekrem Baran’a bunu ilettim” dedi.
Taşkın’dan sonra İBB Muhtarlık İşleri Dairesi Başkanı Yavuz Saltık tanık olarak ifade verdi. Saltık, Ekrem Baran’la telefonda görüştüğü sırada İBB sosyal hizmetler daire başkanı olarak çalışıyordu. Heyete İBB’nin yardım kriterini yanında getirdiği kartla anlatan Saltık, “İBB Meclisi’nin muhtaçlık yardım kriteri var. Açlık ve yoksulluk sınırı diye kriterler bunlar. Bu uygulama bizden önceki dönemde başlamıştı, biz de devam ettiriyoruz” dedi. Saltık, İBB yönetiminin AKP’den CHP’ye geçtiği sırada 120 bine yakın kişinin yardım aldığını söyledi.
Savcı tutukluluğun devamını istedi
Tanıkların ifadesinin alınmasından sonra duruşma savcısı taleplerle ilgili görüşünü açıkladı. Savcı, tutuklu sanıklara yöneltilen ‘suçun vasıf ve mahiyeti‘ gerekçesiyle tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi. Savcı ayrıca, tanık olarak dinlenen İBB çalışanı Nilüfer Taşkın hakkında İstanbul başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasını talep etti.
DİAYDER başkanı: Bir yere gidecek halimiz yok
Tutukluluğunun devamı istenen İBB’de gassal olarak çalışan Aydın Ayhan hastalıklarından bahsederek “Ailem bana cezaevinde bakacak durumda değil” dedi. Ayhan, ilk duruşmada İBB’deki işine eski başbakan Binali Yıldırım’ın kardeşiyle konuşarak girdiğini söylemişti.
DİAYDER Başkanı Ekrem Baran da şunları söyledi: “Bu derneğe üye olanların yaşları ortada. Hepimiz hastayız diyoruz. Bunu derken utanıyoruz, çünkü bu yaşa gelen pek çok kişi hastadır. Cezaevinde corona virüsüne yakalandım, cezaevi koşulları da malûmunuz. İki yıldır aynı adreste, aynı sokakta yaşıyorum. Ailelerimizin bize ihtiyacı var. Bizim bir yere gidecek halimiz yok. Türkiye’deyiz, burada kalacağız.“
İBB’de gassal olarak çalışan tutuklu Mehmet İnan da “Ramazan yaklaşıyor. Bu şartlarda burada oruç tutmak zor. Evin de tek çalışanıyım” diyerek tahliyesini tahliyesini istedi.
Mahkeme heyeti, İBB çalışanı gassallar Mehmet İnan ve Aydın Ayhan’ın tahliye edilmesine karar verdi. Böylece tutuklu sanık sayısı dörde indi. Tanık olarak ifade veren İBB çalışanları Nilüfer Taşkın ve Yavuz Saltık hakkında ‘sosyal yardımlardan sorumlu olmaları‘ gerekçesiyle İstanbul başsavcılığına ihbarda bulunulmasına hükmedildi.
Mahkeme ayrıca İstanbul İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şubesi’ne yazı yazarak, sanıklar hakkında istihbarat kaydı varsa bunların istenmesine hükmetti.
Bir sonraki duruşma 13 Mayıs’ta görülecek.