Osmanlı’dan Cumhuriyet’e miras “pazarı kontrol etme” sistemi, neoliberalizmin Türkiye temsilcisi Turgut Özal tarafından yıkıldı.
1580 sayılı Belediye Kanunu’nun yerini köklü değişiklikler yapılan 5393 sayılı Belediye Yasası aldı. Pazardaki fiyatı artık serbest piyasa’daki “görünmez el” belirleyecekti.
Özal, üreticilere kızıyordu; “sizin sattığınızın yarı fiyatına ben dışarıdan ithal ederim!” Öyle de yaptı. Türkiye’ye ithal ürünler yağdı; “çikita muz” sembol oldu. ABD’de en güçlü markalar arasında yer alan Chiquita Fresh (Çikita) Türkiye’de muz gibi gıda ürünleri satmaya başladı. (ABD’li bu dünya gıda devinin; Guatemala, Küba, Honduras, Kolombiya gibi Latin Amerika’daki anti-emperyalist mücadeleyi bastırmak için CIA ile operasyonlar yaptığını anımsatırım. Umarım bu not, meselesinin özünü kavramanıza neden olur!)
Muhafazakar liboş ittifakı, Özal’ı (ve sonra Çiller’i) alkışlıyordu; “komünizm son kalesi yıkılıyor” diye!
Bugün…
Erdoğan çıkmış, “domates, biber fiyatları ağrıma gidiyor” diyor.
Bu sömürü pazarını kim kurdu; kim devam ettiriyor?
Asıl mesele budur.
Yemeyiz!..