Ağrı’nın Diyadin ilçesinde PKK’lılarla askerler arasında yaşanan çatışmayı ve Genelkurmay’ın sonrasında yaptığı ‘halka teşekkür’ açıklamasını değerlendiren HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, “Genelkurmay açıklama yapmak zorunda kaldı. Yoksa ihale genelkurmaya yıkılacaktı” dedi.
Zaman gazetesine bir röportaj veren Önder, Ağrı’nın Diyadin ilçesinde yaşanan çatışma, çözüm süreci ve 7 Haziran seçimlerine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Sürece yönelik yaklaşım değişikliğinin 24 Mart’ta Mardin’in Mazıdağı ilçesindeki operasyonla başladığını savunan Sırrı Süreyya Önder, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu operasyonları devreye sokan akıl, halkın olası reflekslerini görerek plan yaptı. Ama halkın beklentimizin üstünde bir sağduyu ile canlı kalkan olması nedeniyle akamete uğradı. İkinci girişim Roboski’de katırların katledilmesiydi. 500-600 kişilik bir kalabalığın içine askerin ‘üs bölgesi’ dediği bir bölgeden, keskin nişancılar tarafından ateş açıldı. Direk katırlar hedef alındı ve sekiz katır öldürüldü. Buradaki hayasızlık, insanların geçim kaynağı olan katırların katledilmesi değil, ardından ‘katırlar intihar etti’ açıklamasının yapılmasıdır.”
‘Ağrı bir iktidar organizasyonudur’
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Ağrı’da yaşananlar hakkında sıcağı sıcağına bilgi paylaşmasının, olayın bir ‘iktidar organizasyonu‘ olduğunun kanıtı olarak gösteren Önder, “Neredeyse çatışma meydanından canlı yayın yaptılar” dedi.
Diyadin’e gönderilen askerlerin durumlarından hoşnut olmadığını; Genelkurmay Başkanlığı’nın sorumluluk kendisine kalmasın diye açıklama yapmak zorunda kaldığını savunan Önder, “Burada da hayasızca olan, başka bir kavram bulamıyorum maalesef, Genelkurmay’ın teşekküründen sonra bile yapılan ‘halk ucundan tutmuştur’ açıklamasıdır. İktidarın yaptığı bu açıklama valinin katırlar intihar etti açıklamasından daha az kerih değildi” ifadelerini kullandı.
‘İktidar bloğu Dolmabahçe deklarasyonuyla ortadan ikiye bölündü’
Ağrı’da yaşanan çatışmanın ardından ‘iktidar bloğunun Dolmabahçe deklarasyonu ile ortadan ikiye bölündüğünü‘ söyleyen HDP’li Önder sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu iki parça da kendi içinde kaç parçaya ayrılıyor bilmiyorum. Kalıcı olmayabilir ama gerçek bir bölünme var. Egemen iktidar bloku fayda temelli bir ittifaktır ve uzlaşma zeminini kolayca bulabilirler.”
‘İşin içinde halk varsa rasyonel görünen planlar irrasyonel çıkar’
Irak İslam Şam Devleti (IŞİD) militanları tarafından kuşatılan Suriye’nin kuzeyindeki Kürt kenti Kobani’ye destek vermek için yapılan eylemleri de değerlendiren Önder, “Kobani’de kabul edilemez boyutlara ulaşan tepkileri önlemek için İç Güvenlik Yasası’nı çıkardılar. Zannediyorlar ki yasayla tepkileri önleyebilirler. Ama unuttukları bir şey var, işin içinde halk varsa kağıt üzerinde rasyonel görünen planlar irrasyonel çıkar” dedi.
Önder şöyle devam etti:”AKP’nin kuruluş felsefesinde bir reddiye vardır ama riyakâr bir reddiye vardır. Kendi iç çatışmaları ayyuka çıkınca bunu görüyoruz. Bakmayın siz AKP’lilerin ‘baldıran zehiri içeriz’ dediklerine. Ayaklarına taş değmedi. Ne bedel ödediler bugüne kadar? Oysa Kürt hareketi çok badireler atlattı. Bölge halkı, İç Güvenlik Yasası’ndan daha şedit neredeyse pogrom yasalarının geçerli olduğu dönemleri yaşadı. Dişiyle tırnağıyla bugünlere getirdiği barış sürecinden geri dönüşe izin verir mi? Biledikleri bu… Dünyanın bütün mazlumları hafızalarıyla var olur, onları o yaşatır. AKP böyle bir hafızadan yoksun”
‘Bizim muhattabımız artık tüm Türkiye’dir’
AKP hükümetinin çözüm süreciyle ilgili şüpheye neden olan adımlar attığını söyleyen Önder, “Hükümetten doğan bu boşluğu toplumdaki aklıselim ve irfan sahibi kesimler doldurdu. Birçok toplum kesimi, ‘bu süreci bırakmayın’ mesajı verdi. Bizim açımızdan muhatap artık tüm Türkiye’dir. Hükümet bundan bir hayır devşirmek istiyorsa üzerine düşeni yapacak” dedi.