Uluslararası kuruluşlar ve sınav sonuçları tam aksini ortaya koyarken Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, ‘eğitimin her alanında 2002’ye göre büyük mesafe alındığını’ savunup, “Artık imam hatibin bir manası var” dedi.

Fotoğraf: DHA
Türkiye, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün (OECD) son raporunda ‘eğitimde refah’ sıralamasında ’10 üzerinden 0′ puanla Meksika’yla birlikte son sırada yer almıştı. Aynı örgütün ‘eğitim endeksi’ne göre Türkiye 38 ülke arasında ancak 35’inci sırada. Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu’nun (UNICEF) çocukların refah koşullarına yönelik hazırladığı raporda da Türkiye, ‘eğitim kalitesi’ kategorisinde sonuncu sırada yer almıştı. 72 ülkeden 15 yaşındaki 540 gencin çeşitli alanlardaki performanslarının değerlendirmeye alındığı PISA’nın son verilerine göre Türkiye son sıralardan kurtulabilmiş değil.
Bu verilere rağmen Yılmaz, Türkiye’nin imam hatipler üzerinden eğitim sistemine övgüler yağdırdı.
AA’nın haberine göre, Yılmaz, öğretim programı çeşitliğine gidilen imam hatip okullarında, fen lisesi seviyesinde eğitimin, güzel sanatlar eğitiminin ve çok iyi yabancı dil eğitiminin mümkün olduğunu anlattı.
Yılmaz şöyle konuştu: “Her okulumuzun olduğu gibi imam hatip okullarının da eğitim sorunlarını hep beraber çözdük. Türkiye genelinde 2 bin 750 imam hatip ortaokulumuzda 713 bin 561 öğrencimiz, 38 bin 202 öğretmenimiz de eğitim ve öğretim faaliyetlerini yürütüyor. 1539 anadolu imam hatip lisesinde 645 bin 305 öğrencimiz ve 42 bin 775 öğretmenimizle eğitim-öğretim faaliyetlerini yürütüyoruz. İstanbul’da da 249 imam hatip ortaokulu, 161 bin 510 öğrencimiz, 183 anadolu imam hatip lisemizde 96 bin 815 öğrencimiz var.”
‘Ülkemizin yarınını emanet edeceğiz’

Fotoğraf: Reuters
AKP döneminde eğitim alanında bazı alanlarda 80 yılda yapılanlardan çok daha fazlasının yapıldığını savunan Yılmaz şöyle devam etti: “Artık imam hatibin bir manası var. Muhtemelen bunda sayın cumhurbaşkanımızın da katkısı olmuştur. Birçok değerli devlet ve bilim adamı yetişti. Buradan yetişene milletimizin kafasında farklı bir tasavvur var. O tasavvur da ilave bir sorumluluk yüklüyor bizlere. Buradan yetişenler milli ve manevi değerlerine bağlı; ülkesini, vatanını sever, milleti için çalışır, iki günü birbirine eşit olsa ziyandayız diye düşünür ve bu anlayışla da kendisini başarılı kılmak için çalışır. Bundan sonra da inşallah buradan yetişen öğrencilerimiz, yine ülkemizin yarınını emanet ettiğimizde hiç arkamızda bir kaygı duymadan yola devam edeceğimiz gençler çıkacaktır.”