• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11'i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • SPOR
  • VPN HABER

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Sinsi saldırganlık: Taciz

07/07/2021 17:16

SELİM BAŞARIR

iletisim@selimbasarir.org 

Saldırganlık, bir kişinin ya da grubun kendi düşünce, istek, tavır, tarz ve davranışlarını, öteki kişinin isteği, beklentisi ya da onayı olmamasına ve hatta direnmesine rağmen, zorla kabul ettirme ve boyun eğdirme çabasıdır.

Bu kötücül çaba doğrudan ya da dolaylı olarak sözle, yazıyla, davranışla, ısrar etmekle, mecbur bırakmakla, asılsız suçlama gibi her tür şantajla, itibar yitirecek konuma düşürmekle gerçekleşebilir ve makam, yaş, toplum ya da aile içi konum kullanılarak amaca ulaşmak için avantaj sağlanır.


Tacizci, hedef seçtiği kişiye tedirginlik hissettiren ve yaşatan tavrını çoğunlukla sinsice başlatır ve sürdürür. Eylemlerini (saldırı) kimsenin fark etmeyeceğini hesapladığı yer ve zamanlarda gerçekleştirir. Bir yandan da hedefindeki kurbanı üzerinde egemenlik sağlamak amacıyla kendi arzularını kurbanına ‘yansıtır.’

‘Yansıtmalı özdeşim’ diye adlandırılan bu yöntem, kurbanı hatalı davrandığına ya da suç işlediğine inandırarak, sürekli bir suçluluk duygusu içinde yaşatmaya, suçsuzluğunu kanıtlamak uğruna boyun eğdirmeye ve doğal çevresinden ruhen uzaklaştırıp, üzerinde kolayca mutlak egemenlik kurmaya dayanır. Bu ruhsal travmayı yaşayan kişiye, toplumun patolojik kişilik yapılarından da sıkça suçlamada bulunulduğuna tanık oluruz.

Saldırganlığı doğal hakkı olarak gören ve uygulayan kişilerin tamamına yakını, yeterince zeki ve kurnaz, çoğunlukla suç sınırına yaklaşıp teğet geçmeyi beceren, kendi fikirlerine hayran olup başkalarını küçümseyen, sorumluluktan kaçan, kurallara ya da kanunlara uyan insanları ‘korkak’ olarak niteleyen, çok sık yalana baş vuran, hatasını, suçunu hatta söylediğini kolayca inkar eden, kendisini sorgulamayan ve dolayısıyla vicdanlı görünüm sergilese bile aslında vicdan duygusu olmayan, o andaki arzusu neyse o yönde hareket edip kimseyi önemsemeyen, ortak yaşam içinde olduğu kişiyi çevresinden kopartıp, kendisine mecbur kılan, zaman zaman da kusursuz bir şekilde ‘Asıl kurban benim’ rolü sergileyerek çıkarlarını koruyan, birden fazla ağır kişilik bozukluğunun özelliklerine sahip pervert kişilik yapılarıdır.

21’inci yüzyıl başında bu kişilik yapılarının girişken ve girişimci sanılmaları, bütün toplumlar için sorun oluşturmuştur ve oluşturmaya da devam etmektedir.

Kategori:Agora

Tüm yazılar: Selim Başarır

SON HABERLER

İran, İstanbul'da Britanya, Fransa ve Almanya'yla nükleer anlaşmayı görüşecek

İran, İstanbul’da nükleer anlaşmanın Avrupalı tarafları Britanya, Fransa ve Almanya’yla 16 Mayıs’ta dışişleri bakan yardımcıları düzeyinde görüşecek.

Datça açıklarında 6,0 büyüklüğünde deprem

Muğla’nın Datça ilçesi açıklarında saat 01:51’de 6,0 büyüklüğünde deprem oldu.

Messi'nin en sevdiği golü, Refik Anadol imzasıyla sanat eserine dönüşüyor

Dünyaca ünlü futbolcu Lionel Messi’nin en sevdiği golü, ‘A Goal in Life’ projesinde yeni medya sanatçısı Refik Anadol imzasıyla sanat eserine dönüşecek.

'Saraysız başkan' Mujica hayatını kaybetti

Uruguay’ın eski devlet başkanı, namı-diğer ‘Saraysız başkan’ Jose Mujica 89 yaşında hayatını kaybetti.

Boğaziçi'nde Nurettin Yıldız protestosu: 97 gözaltı

Boğaziçi Üniversitesi İslam Araştırmaları Kulübü’nün (BİSAK) ‘altı yaşında evlenilebileceği’ne dair fetvasıyla hatırlanan ilahiyatçı Nurettin Yıldız için düzenlediği etkinliği protesto eden 97 kişi gözaltına alındı.

Kendini kampüse kilitleyen 'Küçük Reis'in dramı…
Enflasyon vergisi ne demek?

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 752 gündür hapiste

YAZARLAR

Yeşil zeytini neden yemedin Sait?

Ayhan Tinin

Editör eksikliği fazlalık yaratır

Mustafa Dağıstanlı

Anne dediğin başlangıçtır

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Dilsiz bir ülkenin çığlığı

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Sırrı Süreyya Önder'in 'Cumhuriyet' eleştirisi üzerine…

Murat Sevinç

Silmek isteseler de silemezler

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Füruzan'ın röportajlarındaki dil dikenleri

Mustafa Dağıstanlı

GÜNÜN 11’İ

Esfender Korkmaz: Hükümetin sıcak para sevdası geçmezse, ekonomik istikrar hiçbir zaman gelmeyecek

Mustafa Yalçıner: Ortadoğu'ya gezisine rağmen Türkiye'ye gelmiyor ve dışişleri bakanını yolluyor

Fatih Yaşlı: Lozan'la derdi olan diğer aktör Türkiye İslamcılığıdır

Alaattin Aktaş: Merkez Bankası'nın on günde 15 milyar net kayba uğradığını söylemek yanlış olmaz

Yusuf Ziya Cömert: Öcalan DEM'in başına mı geçecek?

Zeynep Aktaş: Altın ve döviz bazlı fonlar portföy dengesi sağlıyor

Recep Genel: Avrupa'da en çok gayrimenkul alan milletler arasında Türkler ön sıralarda

Çiğdem Toker: Şu ana kadar 'terörsüz Türkiye' kavramının demokratik değerleri içerdiğine dair bir emare göremedik

Elif Çakır: Hakikaten de Bahçeli sözünün eri çıktı

Öztin Akgüç: Yabancı sermayenin yararından çok sakıncaları

Mehmet Metiner: İyi ki arşiv var

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN'E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 10 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi

×