BURCU KARAKAŞ
‘Türkiye’deki Suriyeli Kadın Mülteciler’ toplantısına katılan Birleşmiş Milletler (BM) Kadın, Barış ve Güvenlik Danışmanı Sabine Freizer, “Cinsel şiddete maruz kalan Suriyeli kadınların yardım ve hizmetlere ulaşması çok zor. Sığınma evlerinde Suriyeli kadınlar için yer bulunmuyor. Yer olmuyor ya da kabul edilmiyorlar” dedi.
Fotoğraf: Burcu Karakaş
Okan Üniversitesi tarafından düzenlenen toplantıda, ülkelerini terk etmek zorunda kalan Suriyeli kadınların durumu ele alındı. Toplantıya Skype aracılığıyla katılan Barış İçin Suriyeli Kadınlar Girişimi’nden Dr. Mouna Ghanem, savaşın bir an önce sona ermesi için Avrupa Birliği’nin elini acilen taşın altına koyması gerektiğini vurguladı.
Ghanem şöyle konuştu: “Bu savaşta çok erkek kaybettik. Bazı evlerde hiç erkek kalmadı. Suriye’de şimdi daha az erkek yaşıyor. Artık ekmek parasını kazanan, kadınlar. Suriye’nin geleceğini kadınlar kuracak. Sürdürülebilir barışı Suriyeli kadınlar inşa edecek. Kadınlar yerel politikada güçlü olmalı, ülkenin liderliği için çalışmalı. Kadınlar ekonomik açıdan güçlendirilmeli. AB, Suriyelilere karşı politikasını gözden geçirmeli. Hemen her ülkede bir mülteci aile var. Suriye’de barış için daha fazla çaba göstermeliler. Bazı Suriyeliler Avrupa’ya entegre olmakta sıkıntı çekiyor. İnsani yardım elbette önemli ama yeterli değil. Suriyeliler, haysiyetlerini geri istiyor. Suriyeliler olarak ülkemizi geri istiyoruz. İnsani yardım, ağrı kesici gibi. Halbuki hastalık tedavi edilmeli. Bu hastalık, savaştır. Savaş artık son bulmalı.”
‘Geçici statü, mülteci kadınların ihtiyaçlarını karşılamıyor’
Birleşmiş Milletler (BM) Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlenmesi Birimi Avrupa ve Orta Asya Bölge Ofisi Kadın, Barış ve Güvenlik Danışmanı Dr. Sabine Freizer, Türkiye’ye sığınan Suriyeli kadınların yaşadıkları zorluklara dikkat çekti.
Freizer şunları söyledi: “Türkiye’den Yunanistan’a geçenlerin çoğu kadın ve çocuk. Bu kadın ve çocuklar partnerleri, polis ya da yabancılar tamamen cinsel istismara maruz kalıyor. Türkiye’de yaşayan Suriyeli kadınların yaşadığı sosyal ve ekonomik birçok sıkıntı var. Geçici statü, mülteci kadınların tüm ihtiyaçlarını karşılamıyor. Dil, Türkiye’deki hizmetlere erişim açısından oldukça önemli bir engel. Cinsel şiddete maruz kalan Suriyeli kadınların yardım ve hizmetlere ulaşması çok zor. Sığınmaevlerinde Suriyeli kadınlar için yer bulunmuyor. Yer olmuyor ya da kabul edilmiyorlar. Türkiye’deki Suriyelilerin yarısı kadın ama eğitim, yaş, meslek bilgilerini bilmiyoruz. Bu verileri elde etmek zor. Suriyeli kadınlar Türkiye’de geçici değil, bir süre daha burada yaşayacaklar. Bu durumun artık Türkiye’de anlaşıldığını ve sivil toplumun da Suriyeli kız kardeşleri için çalışmalar yaptığını görüyorum.”