Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından bedeli ödenen 8 bin 827 kalem ilacın 3 bin 393 adedinde, hastanın ilacını alabilmesi için fiyat farkı ödemesi gerekiyor. Yani geri ödeme kapsamında olan ilaçların yüzde 38’inde fiyat farkı çıkıyor.
SGK ile ilaç firmaları arasındaki kamu kurum indirimi sorunu hastaları ve eczacıları mağdur ediyor. İlaç firmalarının SGK’ya yaptıkları iskontodan vazgeçmesi nedeniyle, aradaki fiyat farkını hastaların ödemesi gerekiyor. Bu ilaçların tedarikinde de sorunlar yaşanıyor.
İlacın yaşı, eşdeğer, referans olması gibi farklı etkenleri göz önüne alan SGK, ilaç firmalarından yüzde 41’lere varan bir iskonto istiyor. İlaç firmaları iskonto yapsa da ekonomik koşullarını gerekçe göstererek indirimlerinden vazgeçebiliyor. Bu konuda ilaç firmalarını bağlayan herhangi bir yasal mevzuat bulunmuyor.
SGK ile firmalar arasındaki bu çekişmeden, hastalar ve eczacılar mağdur oluyor. İlaçların depolardan kamu kurum indirimiyle indirimsiz gelmesi arasında ciddi fiyat farkları bulunuyor. İlaca erişmek isteyenlerin en az indirimli ile indirimsiz fiyatı arasındaki farkı cebinden ödemesi gerekiyor. Eczacılar SGK’nın ödeme kapsamında yer alan bu ilaçlardaki fiyat farkını hastalara izah etmekte zorlanıyor. Bu ilaçların önemli bir kısmının sürekli alınması gerekiyor.
Neredeyse her ilaç için hasta fiyat farkı ödüyor
Türk Eczacıları Birliği Başkanı Ecz. Arman Üney, SGK’nın karşıladığı çok sayıda ilaçta, hastaların ödemek zorunda kaldığı fiyat farklarının gün geçtikçe arttığını söyledi. Özellikle dar gelirlilerin ve emeklilerin bundan olumsuz etkilendiklerini belirten Üney şunları kaydetti: “Eczacılar olarak zor günlerden geçiyoruz. Bir yandan ilaç yokluklarıyla mücadele etmeye çalışıyoruz, diğer yandan yüksek fiyat farklarını ödemekte zorlanan hastalarımızın haklı isyanıyla karşı karşıya kalıyoruz. Ancak bu ödemelerin eczaneler ve eczacılarla en ufak bir ilgisi bulunmuyor. Tamamen SGK’nın geri ödeme politikaları nedeniyle bu fiyat farkları hastalarımıza yansıyor.”
Antibiyotikler, kanser, ağrı kesiciler, tansiyon, mide, kalp, kolesterol, bulantı, ateş düşürücü, şeker, epilepsi, psikiyatri, alerji, Alzheimer ilaçları, kas gevşeticiler, ağrı kesiciler gibi çok sayıda ilaçta fiyat farkı çıkıyor. Üner, “Hastalarımız neredeyse alacağı her ilaç için fiyat farkı ödemek zorunda kalıyorlar. Bu durum hastalarımızın ilaca kolay erişimini engellediği gibi halk sağlığını da tehdit ediyor” dedi.
Bu yıl 18 milyar lira fiyat farkı hastanın cebinden çıkacak
Farklı bir düzenleme yapılmadığı takdirde 2024’te katılım payı haricinde 18 milyar TL civarında bir fiyat farkının hastaların cebinden çıkacağı tahmin ediliyor. Örneğin çocuklarda ateş düşürücü olarak çok yaygın bir şekilde kullanılan bir şurup için hastanın cebinden 74 TL fiyat farkı çıkıyor. Şeker hastalarının sıklıkla kullandıkları şeker ölçüm stripleri ve insülin iğne uçları için de benzer durum yaşanıyor.
Son dönemde artan ilaç yoklukları başta olmak üzere ilaca erişimin önünde büyük engeller bulunduğunu da anlatan Üney, bazı ilaç firmalarının Türkiye pazarından çekilmeye başlamasıyla epilepsi, Parkinson, migren, göz ilaçlarındaki sıkıntının derinleşeceğini söyledi. Üstelik bu ilaçların bir kısmının eşdeğeri de bulunmuyor.