Tan’a telefonla ulaştığımda Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Toplantısı’na katılmak üzere gittiği Fransa’nın Strazburg kentindeydi.
Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Gezi davası tutuklusu iş insanı Osman Kavala hakkında 11 Mayıs 2020’de kesinleşen “serbest bırakılma” kararını reddetmişti.
Bunun üzerine Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Türkiye’ye “ihlal süreci” başlattı.
Olası yaptırım kararı almadan önce de Türkiye’ye 19 Ocak’a kadar savunmasını iletmesi istendi.
Avrupa Konseyi yaptığı açıklamada, Bakanlar Komitesi’nin Türkiye’nin Kavala davasında gerekli adımları atması için daha önce 8 kez karar aldığını, ancak Türk hükümetinin AİHM’in kararını uygulamayı reddettiği vurgulamıştı.
BBC’nin 3 Aralık 2021’de yayımlanan haberine göre; Osman Kavala’nın serbest bırakılmaması halinde Bakanlar Komitesi, Türkiye’nin vereceği görüşle birlikte gerekçeli kararını oluşturacak. Yapacağı oylama sonucunda üçte iki çoğunluğu bulması durumunda AİHM’e resmi bildirimi yapacak ve 2 Şubat’ta süreci başlatmış olacak.
Komite toplantılarına katılan Tan “Kavala oturumu yoktu. Türkiye Avrupa Konseyi’nin 1950’den beri kurucu üyesi. Konsey bugüne kadar Çin ve Azerbaycan’a yaptırım süreci işletti. Üçüncü ülke Türkiye olamaz.”
Avrupa Konseyi’nin yaptırımı ne olabilir?
Tan “Mesela Türk delegeleri Avrupa Konseyi toplantılarına katılmaz” tahmininde bulunuyor.
AİHM’nin “Hemen serbest bırakın” dedikleri Kavala 26 Ocak 2024 itibariyle 2 bin 278 gündür hapiste.