Foreign Direct Investment (FDI) ya da doğrudan yabancı sermaye yatırımı, portföy yatırımları dışında kalan, bir veya birden fazla uluslararası yatırımcının tamamına sahip olarak veya yerli bir veya birkaç firma ile ortaklık hâlinde gerçekleştirdiği yatırılabilir kaynakların bir başka ülkeye taşınmasıdır.
Oysa yalancı sermaye; fon akışıdır, portföy yatırımıdır. Kartal İstimbotu güvertesinde; 13 Kasım 1918’de Mustafa Kemal Paşa İstanbul Boğazı’ndaki işgal kuvvetlerine ait savaş gemileri için “Geldikleri gibi giderler” sözünü söylemiş ve Kurtuluş Savaşı’nın ilk işaretini millete vermişti.
Bugün iktisadi bir kurtuluş savaşı eşiğine getirilmiş bulunuyoruz. Bu sıcak paraya çanak tutan 2 kademelik artış, bana Gazi’nin sözünü hatırlattı. Yalancı sermaye, geldiği gibi gidecektir. Tıpkı 23 yıl önce, Moody’s’in notumuzu 6 kademe indirip, yabancıların geldikleri gibi gitmeleri gibi…
Üstelik türküdeki gibi; “ Eğil salkım, söğüt eğil / Bu benimki sevda değil / Bu gitmeler gitmek değil.” Neticede giderken arkasında 2001 krizini bırakarak gitmekten söz ediyorum. Pozitif gerçekçilikle bakınca, Moody’s kararı öncesinde Uganda, Moğolistan ve Kongo ile aynı seviyede yer alıyorduk.
Şimdi 2 kademe artışla, Bangladeş, Kosta Rika, Namibya ile aynı seviyeye koydular bizi. Peki neden? Sıcak para akımını hızlandırmak ama doğrudan yatırım için ağzımıza bir parmak bal çalmak için…